"Yemenin de bir âdâbı vardır!”
30/04/2024 Salı Köşe yazarı A.U
Evliyânın büyüklerinden Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretleri,
yediği lokmalarda titiz davranırdı.
Şüpheli yemeği yemezdi.
Bir gün bir “ekmek” verdiler ona.
Allah’tan gâfil birinin ekmeğiydi.
Alıp bilmeyerek yedi.
Ama fark etti gerçeği.
Kalbinin karardığını hissetti.
O gâfilin zulmeti bastı kendisini.
Çok pişmân oldu.
Ve tövbe istiğfâr etti.
Yalvardı Allah’a.
Ve kurtuldu o lokmanın zulmetinden...
● ● ●
Bir gün sevdiklerine “Kulun yediği yemek, ona
faydalı olmalıdır. Yemenin de bir âdâbı vardır” buyurdu.
Sordular:
“Onlar nedir efendim?”
Buyurdu ki:
“Önce helâlinden yemelidir. Sonra acıkınca
yemeye oturmalı, ama doymadan kalkmalıdır. Böyle yemek, hiç yememekten daha
faydalıdır.”
● ● ●
Bir gün de sohbetinde;
“Bir kimsenin îmân ile öleceği, son nefesinde belli
olur. Bir kimse bu devlete kavuşunca Allahü teâlânın ihsânları başlar” buyurdu.
Sordular ki:
“Nasıl yâni efendim?”
Cevâben;
“O şanslı kimseye
hazret-i Azrâil gelir ve; ‘Hiç korkma. Rabbimizin huzûruna gidiyorsun. Asıl
vatanına kavuşuyorsun. Büyük bir devlete erişiyorsun!’ der. Böyle olan kimseye
bundan daha sevinçli haber olmaz” buyurdu.