"Eve ne bıraktın yâ Ömer?"
03/11/2021 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Tebük Harbi’ne
gidilecekti.
Ancak silâh ve
teçhîzat azdı.
Maddî yardıma ihtiyaç
vardı.
Peygamberimiz, Eshâba;
"Herkes, maddî
bir yardımda bulunsun" buyurdu.
Kimi (altın) getirdi.
Kimi (gümüş) verdi.
Kimi de bir avuç (hurma)
Hazret-i Ömer'in
(radıyallahü anh) o ara mâlî durumu iyiydi.
Kendi kendine;
"Bu defâ Ebû
Bekr'i geçebilirim" diye düşündü.
Ve malının (yarısını)
verdi.
Efendimiz onu
gördüler.
Ve sordular ki:
"Eve ne bıraktın
yâ Ömer?"
"Bu kadar da evde
var yâ Resûlallah!” dedi.
Bir müddet geçti.
Hazret-i Ebû Bekr
geldi.
Malının (hepsini)
getirmişti.
Ona da sordular ki:
"Yâ Ebâ Bekr eve
ne bıraktın?"
O da cevâben;
"Allah ve
Resûlünün sevgisini bıraktım yâ Resûlallah!” dedi.
Efendimiz, ikisine
bakıp;
"Aranızdaki fark,
cevaplarınız arasındaki fark gibidir" buyurdular.
Durum anlaşılmıştı.
Hazret-i Ömer bunu
işitti.
Ve kendi kendine;
"Ebû Bekr'i hiçbir hususta geçemeyeceğimi çok iyi anladım" dedi.