"Biz Timûr Hân’dan râzıyız"
07/04/2022 Perşembe Köşe yazarı A.U
Timûr Hân, Seyyid Emîr Külâl
(Gilal) hazretlerinin sohbetinde bulunmuş ve mânevî evlâtlığa kabul olunmuştu.
Kendisi
Semerkant'taydı.
O zât ise Buhâra'da.
Bir gün bu zâta;
“Buhâra'ya gelmemize
izin var mıdır? Eğer yoksa kendileri gelse, zîra çok özledik” diye haber
gönderdi.
O da oğlu Emîr Ömer'e;
“Biz Timûr Hân'dan
râzıyız ve ona duâcıyız. Lâkin buraya gelmesi uygun olmaz. Biz de oraya
gidemeyiz. Semerkant'a git, bunu bildir ve ona de ki ölmeden önce âhirete yarar
iş yapsın!” diye emretti.
Emîr Ömer de gitti.
Ve bunu nakletti
kendisine.
Koca Sultan:
“Emirleri baş göz
üstüne! Buhâra'nın mülkünü onun emrine vermek istiyorum. Lütfen kabul etsin”
diye ricâ etti.
Emîr Ömer başını
kaldırdı:
“Babam bunu kabul
etmez.”
“Filân şehri ona
vereyim.”
“Bunu da kabul etmez.”
“Bana bir emileri var
mı?”
“Var. Ölmeden önce
âhirete yarar iş yapmanızı emrediyor!"
“O yarar iş nedir
acabâ?”
“Babamdan duymuştum.
(En kârlı iş Resûlullahın yolunda olmaktır. İslâma uyan iki cihanda da rahat eder) buyurmuştu.”