“Âyet aynı; ama okuyan..."

07/01/2025 Salı Köşe yazarı A.U

Partal Hoca, rahmetullahi aleyh, Balıkesir velîlerindendir...

 

Balıkesir'in Kebsut kazâsındaki bir kabristanda bulunuyor nûrlu kabri.

 

O devirde “saralı” bir hastayı getirdiler ona.

 

Bu hastalık, 'cin’le ilgilidir.

 

Mübârek zât gelip oturdu hastanın başucuna.

 

Yûnus sûresinin elli dokuzuncu âyet-i kerîmesini okur okumaz o cin terk etti o kimseyi.

 

Ve bu zât hayatta olduğu müddet zarfında bir daha da gelmedi.

 

Daha doğrusu gelemedi.

 

Ancak aradan yıllar geçti...

 

Partal Hoca göçtü bu dünyâdan. O vefât eder etmez, o cin tekrar gelmesin mi!?..

 

Zavallı adamcağız tekrar hastalandı.

 

Partal Hocanın talebeleri koşup okudular aynı âyet-i kerîmeyi adama.

 

Ancak faydasız.

 

O cin, terk etmedi.

 

Üstelik de gülerek;

 

“Evet, âyet aynı âyet, ama okuyan aynı ağız değil!” diye seslendi onlara!..

 

● ● ●

 

Bir gün, bu velî zâta; “Efendim, Allahü teâlânın sevdiği kullar nasıl olur?” diye sordular.

 

Mübârek zât;

 

“Hâdiselerin değişmesi, onların ahlâklarını değiştirmez. Başkalarının ayıplarına bakmaz, dâima kendi ayıp ve kusurlarını görürler. Kendilerini hiçbir Müslümandan üstün bilmez, hepsini kendinden üstün görürler” buyurdu.