Allahü teâlânın sıfatları

10/12/2018 Pazartesi Köşe yazarı R.A

"Allahü teâlânın mekânı yoktur; zamanlı değildir. Bir şeye girmiş, bir yere yerleşmiş değildir. Hudûdlu, bir şeyle çevrilmiş değildir."
 
                                                                            
Geçen haftaki makalelerimizde belirttiğimiz gibi, Allahü teâlânın sıfatları, "Sıfât-ı Zâtiyye" (zâtında bulunan sıfatlar) ve "Sıfât-ı Sübûtiyye" olmak üzere ikiye ayrılır.
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin buyurduğu gibi, Allahü teâlânın "Sıfât-ı Zâtiyye"si, altı tanedir. Bunlar; "Vücûd" (var olmak), "Kıdem" (varlığının öncesi, başlangıcı olmamak), "Bekâ" (varlığının sonu olmamak), "Vahdâniyyet" (zâtında, sıfatlarında ve işlerinde tek olmak; ortağı ve benzeri olmamak), "Muhâlefetün lil-havâdis" (hiçbir mahluka, yaratılmışa hiçbir bakımdan benzememek), "Kıyâm binefsihî" (varlığının kendinden olması, var olmak için hiçbir şeye muhtaç  olmaması.)
"Sıfât-ı Sübûtiyye": Allahü teâlânın zâtında (kendisinde) bulunmakla birlikte başka varlıklarda da sınırlı olarak bulunan sıfatlarıdır. Bu sıfatlara, "Sıfât-ı Hakîkiyye" de denir. "Allahü teâlânın sübûtî sıfatlarına, "Sıfât-ı Ma'neviyye" de denilmektedir.
Allahü azîmüş-şân hakkında, bizce bilinmesi vâcib (lâzım) olan "Sıfât-ı Ma'neviyye (Sıfât-ı Sübûtiyye)" sekizdir. Bunlar; "Hayy", Allahü teâlâ, diridir. "Semî'", Allahü teâlâ, sem-i kadîmi (ezelî işitme sıfatı) ile işiticidir. "Basîr"; Allahü teâlâ, görücüdür. "Mürîd"; Allahü teâlâ, irâde-i kadîmesi ile (ezelî olan dileme sıfatıyla) dileyicidir. "Alîm"; Allahü teâlâ, ilm-i kadîmi ile (ezelî ilim sıfatıyla) bilicidir. "Kadîr", Allahü teâlâ, kudret-i kadîmesiyle (ezelî kudreti ile) gücü yeticidir. "Mütekellim"; Allahü teâlâ, kelâm-ı kadîmi (ezelî, başlangıcı olmayan kelâmı) ile söyleyicidir. "Mükevvin"; Allahü teâlâ, her şeyi yaratandır." [Muhammed bin Kutbüddîn İznikî (rahimehullah)]
Bu konuda, büyük âlim ve velîlerden Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî de (kuddise sirruh) şöyle buyuruyor:
"Allahü teâlânın "Sıfât-ı Sübûtiyye"si sekiz tânedir. Bunlar; Hayât (diri olmak), İlim (bilmek), Sem' (işitmek), Basar (görmek), Kudret (gücü yetmek), Kelâm (konuşmak), İrâde (dilemek) ve Tekvîn (yaratmak)tır. Allahü teâlânın sıfât-ı sübûtiyyesi de, zâtı gibi ezelî ve ebedîdirler (başlangıcı ve sonu olmayandır.) Mahlûkların (yaratılmışların) sıfatları gibi değildirler. Akıl ile, zan ile, dünyâdakilere benzetilerek anlaşılamazlar. Allahü teâlâ, bu sıfatlarından, insanlara da sınırlı olarak birer örnek ihsân etmiştir."
Bir de "Sıfat-ı Selbiyye" terimi vardır: "Allahü teâlâda bulunması câiz olmayan sıfatlar" demektir. Noksan sıfatlar, Allahü teâlâda yoktur. O, maddelerin, cisimlerin, arazların yani hâllerin sıfatlarından ve bunlara lazım olan şeylerden münezzehtir (uzaktır). (İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî)
"... Allahü teâlânın mekânı yoktur; zamanlı değildir. Bir şeye girmiş, bir yere yerleşmiş değildir. Hudûdlu, bir şeyle çevrilmiş değildir. Bir tarafta, bir cihette değildir. ...Anası, babası, zevcesi (hanımı), çocukları yoktur. Bunların hepsi mahluklarda (sonradan yaratılanlarda) bulunur; hepsi de noksânlık ve kusûr alâmetleridir..." (İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî)
[İnşâallah yarın da, aynı konuya devam edelim.]