"Ne kabahatim oldu ki!.."

10/09/2020 Perşembe Köşe yazarı A.U

Muhammed Bâkî Billâh hazretlerinin annesi, oğlunun dergâhında çalışırdı.

Severek yapardı her hizmeti.

Dergâhta yemekleri o yapardı.

Hem de zevk alarak.

Yorulunca, bir hasırın üstünde kıvrılır yatardı.

Bir gün yine böyle yatıyordu.

Oğlu mutfağa geldi.

Annesinin bu hâlini gördü.

Ve çok acıdı onun bu hâline.

Yemek yapma işini ondan aldı.

Ve genç birine verdi.

Ancak annesi çok üzüldü bu işe.

Kederlendi, neşesi kaçtı birden.

Mutfaktakilere;

“Ne kabâhatim oldu ki, bu kıymetli hizmetten mahrum ediliyorum?” dedi.

Ve şöyle devam etti:

“Bundan gayri bir sermâyem yoktu.

Yaşamaktaki maksadım bu idi.

Kurtuluş ümîdim, bu hizmetlerdi.

Ne yazık ki, kaçırdım.

O da gitti elimden...”

Velhâsıl çok üzülmüştü buna.

Onun bu hâlini görenler, gidip oğlu Bâkî Billâh hazretlerine vaziyeti haber verdiler.

Bu defâ oğlu üzüldü!

Hiç bunu beklemiyordu.

Haberi getirene;

“Ben, ona acıdığım için yemek hizmetlerini ondan almıştım. Ama mâdemki üzülüyor, yine kendisine verin” buyurdu.

O kimse; “Baş üstüne efendim” dedi.

Ve koşup müjdeyi verdi annesine.

Çok sevindi mübârek hâtun.

Allahü teâlâya şükretti.

Oğluna da teşekkür...