Şerefli bir insan olabilmek için...
05/06/2023 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Şeyh Evhadüddîn Kirmânî hazretleri Şâfiî mezhebi fıkıh âlimi ve
büyük velîlerdendir. İran’da Kirmân’da doğdu. Önce Bağdât'ta ilim tahsîl etti.
Evliyânın büyüklerinden Şihâbüddîn Sühreverdî hazretlerinin derslerine ve
sohbetlerine kavuştu. Sonra Konya'ya geldi. Muhyiddîn-i Arabî, Şems-i Tebrîzî,
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî gibi zamânın büyükleriyle görüştü. Konya'ya yerleşti.
Kendisi için kurulan dergâhta dersler verip talebe yetiştirdi. En büyük
talebelerinden birisi Sadreddîn Konevî'dir. Yine meşhur talebelerinden ve
dâmâdı olan Ahî Evran’dır. Kirmânî hazretleri 1237 (H.635) târihinde Konya'da
vefât etti...
Sohbetlerinde buyurdu ki:
"Yaptıkları ibâdetleri herkese gösterme arzusunda olan,
gösteriş yapmış olur. Her durumunu, bulunduğu her hâlini, insanlara göstermek
isteyen de, gösteriş yapmış demektir."
"Kalp; niyetleri düzeltmek, yaptıklarımızı sırf Allah için
yapmakla, riyâ ve gösteriş kirlerinden temizlenir. Beden de, Allahü teâlânın
velî ve sâlih kullarına hizmet etmekle kıymet kazanır."
"Şerefli bir insan olabilmek için; edep sâhibi olmak,
farzları edâ etmek, sâlihlerle bulunmak ve fâsıklardan uzak durmak lâzımdır."
“Biz Hak'la olunca, mahlûktan hiçbirini görmeyiz. İnsanlık îcâbı
baksak bile, onlar güneş ışığında dalgalanan havadaki ince toz gibi görünür.
Dikkatle baksan bir şey bulamazsın."
"En büyük günahlar ikidir: Biri dünyâ sevgisi, diğeri
bilmediği bir işin başına isteyerek geçmek."
"Dünyâdan ve dünyâ ehlinden tamâmen uzaklaşmaz isen,
velîlik kokusunu alamazsın."
"Şu üç şey bir insanda mevcut olursa, ona ilmin aslâ bir
faydası olmaz: 1) Dünyânın faydasız şeylerine aşırı bağlılık. 2) Âhireti
hatırdan çıkarmak. 3) Fakir olmaktan korkmak."
"Kalp huzursuzluğuna tutulmamak, eleme uğramamak ve
günahlardan temizlenmek istersen, iyi ve hayırlı işlerini çoğalt."
"Günahların bağışlanması ve başa gelen belâlardan korunmak
için en güzel sığınak, istiğfârdır, tövbe etmekdir."
"İlmi arttıkça günâhı artan kimse, şüphesiz ki helak
içindedir."
"Allahü teâlâya hakkıyla îmân ve Resûlüne tâbi olmaktan
daha büyük kerâmet yoktur."
"İki iyilik vardır ki, onlar bulunduğu sürece, çok da olsa kötülüklerin zarârı dokunmaz. Biri cenâb-ı Hakk'ın kazâ ve kaderine râzı olmak, diğeri Allahü teâlânın kullarına iyi muâmele etmek."