"Büyükler imtihan edilmez!"
13/11/2023 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Herat'ta, Abdullah
Zâhid diye biri vardı ki, her gün oruç tutar, çok ibâdet yapardı.
Bunun için herkes
tarafından sevilirdi.
Ahmed Nâmıkî Câmî hazretleri
Herat'a gidince Abdullah Zâhid'in içini merak sardı.
Hanımına, “Herat'a
biri gelmiş, velî diyorlar. Gidip bir göreyim, gerçekten velî midir, öğreneyim”
dedi.
Hanımı îkaz etti onu:
“Bu niyetle gitme!”
“Nedenmiş o?”
“Çünkü o, gerçekten
velîdir. Allah dostlarının yanına imtihan için gitmek uygun
olmaz” dedi.
Ancak o:
“Sen bu işlerden
anlamazsın” dedi ve gidip vardı huzûra. Sohbetten sonra büyük velî sordu ona:
“Sana bir şey desem,
yapar mısın?”
“Günah değilse
yaparım.”
“Günah değil. Şu
karşıki kasaptan bir kuzu budu al. Bakkaldan da biraz yağ , biraz da
pekmez alıp evine götür. Oturup hanımınla birlikte âfiyetle yiyin”
buyurdu.
O, dudak büküp;
“Ben otuz senedir
gündüzleri bir şey yemiyorum” dedi.
Mübârek zât ona;
“Sen dediğimi yap.
Yemekten sonra da bizi vesîle edip duâ et. İnşallah murâdına kavuşursun” dedi.
Pek aklına yatmadı.
Ama yine “peki” dedi.
Ve o şeyleri yiyip
açtı elini; “Yâ İlâhî! Bu zâtın hürmetine kalp gözümü aç. Şehrin dört
yanında ne varsa göreyim” diye duâ etti.
O anda açıldı kalp
gözü.
Artık her şeyi
görüyordu...