Nefsini iyi idâre edebilen akıllıdır
19/03/2020 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Nefsini idâre edemeyen ve insanlara güzel muâmeleden gâfil olan
câhildir.”
Ebû Zeyd Abdurrahman Meczûb hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. 909 (m.
1504)’de Fas'ın Atlantik sahilinde Aynü’l-fitr köyünde doğdu. 922'de (1516)
Miknâs’da vefat etti. Hikmetli sözleri vardır. Buyurdu ki:
“Kalb temiz olursa, dilden güzel sözler meydana çıkar. Çünkü, kalbin
mahsûlü, dilin sermâyesidir.”
“Dünyâ öyle bir topraktır ki, üzerindekini kendi besler, büyütür ve yine
onları kendisi yer. İbret ile bakıldığında, yerde halı gibi serili olan bu
toprakta, bizden önce gelip yaşayanların hep uzvlarının olduğu görülür. Aslında
bastığımız, toprak değil, önce yaşayanların yüzleri, yanakları ve diğer
âzâlarıdır. İşte dünyânın aslı budur. Bunu bilip, ona göre hareket etmek
lâzımdır.”
“Hikmetin başı Allah korkusudur.”
“Bir kimsede benlikten eser bulunduğu müddetçe, kemâl (olgunluk)
mertebesine çıkamaz.”
“Kendisinden daha fazla ilmi olan bir kimseyi görüp de, ondan, kibir ve
gurûrundan dolayı istifâdeye çalışmayan kimse, en büyük câhildir.”
“Eserlerin en makbûlü, aklen yüksek, naklen sahih (doğru), halkın din ve
dünyâsına faydalı olanıdır.”
“Az bir edebe sahip olmak, edebe aykırı olmayan ilim ve amelden efdaldir.
Kendi nefsini iyi idâre edebilen akıllıdır. Nefsini idâre edemeyen ve insanlara
güzel muâmeleden gâfil olan câhildir.” “Biriniz, hayır ile ilgili bir şey
öğrenirse, onu insanlara öğretmeli ki, faydasına kavuşulsun, öğretme çoğaldıkça,
kişiye faydası daha da fazlalaşır.”
“Bir kardeş ki dünyâda faydalı olamıyorsa, âhirette hiç faydalı olamaz.”
“Her gece semâdan çeşitli ihsânlar yağar. Fakat bu ihsânlar, uyanık ve ayık
olanlara dağıtılır.”
“Rızkın ne ise, ona kavuşursun, hiç üzülme. Hırsa da kapılma. Çünkü hırslı
olan kimse aradığını kolay kolay bulamaz. Kul, kanâat sahibi olduğu zaman
hürdür, ihtirâsa kapıldığında köle sayılır. Kalbinden tamâhı çıkar ki,
ayaklarındaki zincir çözülsün.”
“Kıyâmet gününe hazırlan, çünkü gidişin Allahü teâlâyadır.”
“Dünyâ yanî Allahü teâlâ için olmayan şeyler alçaktır. Onu sevmek hatâdır.
Bir anlık olan dünyâda ibâdet etmeye bak. Dünyâyı isteyen aldanır, âhireti
isteyen mesrûr olur. Dünyâ hatâların kaynağıdır. Âhiret ise, Allahü teâlânın
mükâfatları dağıtma yeridir. Dünyâ cefâ yeri, âhiret sefâ âlemidir. Takvânın
temeli, dünyâyı bırakmaktır.”