Ölçüde, tartıda, hile etmemeli
19/03/2020 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
"Verirken noksan, alırken fazla ölçenlere acı azaplar
yapacağım!.."
Sual: Alışveriş yaparken, ölçüde, tartıda hile yapmayı, insanları aldatmayı
dinimiz yasak etmemiş midir?
Cevap: Bu konuda Kimyâ-i se'âdet’te deniyor ki:
“Ölçüde hile etmemeli, doğru tartmalıdır. Kur’ân-ı kerimde, Mutaffifîn
suresi, birinci ayetinde meâlen; (Verirken noksan, alırken fazla
ölçenlere acı azaplar yapacağım) buyuruldu. Büyüklerimiz, her
aldıklarını biraz noksan, verdiklerini de, biraz fazla ölçerdi. Bu az fark,
Cehennem ile aramızda perdedir derlerdi. Bunu tam doğru ölçememek korkusundan
yaparlardı. Yedi kat yer ve yedi kat gökler genişliğinde olan cenneti, birkaç
kuruşa satanlar ve birkaç arpa tanesi için, cehennem azabı ile müjdelenenler ne
kadar ahmaktır, buyururlardı. Resulullah efendimiz her ne satın alsaydı,
parasını biraz fazla verirdi. Fudayl bin îyâd hazretleri, oğlunu, bir şey satın
alıp, vereceği altının kirlerini temizlerken görünce;
-Ey oğlum! Bu yaptığın iş, sana iki nafile hacdan ve iki umreden daha
faydalıdır, buyurdu. Büyüklerimiz buyuruyor ki: Fasıkların en kötüsü,
alırken çok, satarken az ölçenlerdir. Manifaturacılardan, kumaşı alırken
gevşek, satarken gergin tutup ölçenler de böyledir. Kemiğini, âdetten fazla
koyan kasaplar da böyledir. Hububat içine toz toprak karıştırıp satan köylüler
de böyledir. Malın iyisi ile kötüsünü karıştırıp, hepsini iyi diye satan
pazarcılar da böyledir. Bunların hepsini yapmak haramdır. Velhasıl, alışverişte
herkese karşı doğru hareket etmek vaciptir. Hatta, kendine söylenmesini
istemediği sözü başkalarına söylememelidir. Böyle haramlardan kurtulmak için
de, kendini, din kardeşinden üstün görmemek lazımdır. Bunu da, herkesin yapması
güçtür. Bunun için Allahü teâlâ, (Hepiniz Cehennemden geçeceksiniz!) buyuruyor.
Amma, herkes Allahü teâlâdan korkusuna göre, oradan çabuk veya geç
kurtulacaktır.”
***
Sual: Anadoluda, bazı eşyalar ariyet olarak alınmaktadır. Ariyetle ödünç
aynı şeyler midir, farkları var mıdır?
Cevap: Ödünç vermek, ariyet vermek demektir. Ancak ariyet, bir malı,
kullanmak için vermektir. Daha sonra malın kendisi geri alınır. Ödünç verilen
mal ise, geri alınırken, misli, aslı satılmış olup, semen, bedel alınmış olur.
Mecellede deniyor ki: “Ariyet, ücretsiz olarak kullanmak için verilen mala
denir.”