"Ya mezardaki hâlimi görseydin!.."

14/11/2022 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Ömer bin Abdülazîz hazretleri, âhiret derdiyle günbegün zayıflardı.

Bir dostu, hâline acıyıp;

“Ne bu hâlin?” diye sordu.

Ona cevâben;

“Bu hâlimde ne var ki? Sen benim, mezardaki hâlimi görsen, daha çok hayret ederdin!” buyurdu.

Arkadaşı sordu:

“Neden efendim?”

“Çünkü görürdün ki, gözlerim yanaklarıma akmış, dudaklarım dökülüp dişlerim açık kalmış. Yüzüm gözüm cerâhat ve irine bulaşmış. Karnım şişip göğsümün üzerine yayılmış. Mîdem, bağırsaklarım çürümüş de böceklere yem olmuş” buyurdu.

Ve sordu o kişiye:

“Sen, bu hâlimi hayretle karşıladın! Mezardaki hâlimi görseydin ne yapardın acabâ?”

● ● ●

Bu zât, birine yazdığı mektupta;

“Kardeşim, Allahü teâlânın azâbından kork ve Onun kullarına zulmetmekten sakın! Kim Cenneti istiyorsa, Cehennemden kaçınır ve henüz ecel gelmeden ibâdete sarılır” diye yazdı.

● ● ●

Ömer bin Abdülazîz hazretleri, bir gün yolda bir sarhoş gördü. Yakalayıp cezâ verecekti ki, sarhoş, hakâret etti kendisine.

O ise hiç kızmadı.

Ona şefkatle baktı.

Vazgeçti cezâ vermekten.

Hâdiseyi görenler;

“Ona cezâ verecektiniz. Size hakâret edince vazgeçtiniz. Hikmeti nedir efendim?” dediler.

Cevâbında;

“Onu, içki içtiği için, yâni dînimiz için cezâlandıracaktım. Ama bana hakâret edince, öfkelenip önceki hâlis niyetime nefsim karışır diye korktum! Onun için salıverdim” buyurdu...