“Bu işi Seyyid Tâhâ çözer!”
16/08/2021 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Bir zamanlar Irak'ta
iki meşhur kabîle vardı.
Berzenciler ve Hayderîler.
Bir zaman aralarına
büyük bir husûmet girdi bu iki kabîlenin.
Sonra iş büyüdü.
Savaşa doğru
gidiyordu.
Nice sözü geçen,
îtibârlı kimseler girdiler araya.
Ama fayda etmedi.
Bir türlü
anlaşamadılar.
Ne yapacaklarını
şaşırdılar.
Çâresizdiler.
Nihâyet biri çıkıp
dedi ki:
“Bu işi, ancak bir
kişi çözer.”
“O zât kimdir?”
dediler.
“Seyyid
Tâhâ hazretleri” dedi.
İki taraf da bunu
kabûl ettiler.
Ve bir heyet, Nehri’ye
gitti.
Durumu bu zâta
anlatıp;
“Hâl vaziyet işte
böyle. Şu an iki kabîle savaşmak üzeredir ve bütün ümit sizdedir” dediler.
Bunu hâlletmek dînî
bir vazîfeydi.
Hem de insânî bir
görev.
Zîrâ durum kritikti.
Seyyid Tâhâ
hazretleri;
“Pekâlâ, gidelim!” dedi.
Ricâlarını kabûl etti.
Ve onlarla birlikte
Irak'a gitti.
Hâdise mahalline
yaklaşırken neredeyse savaş başlamak üzereydi.
İki taraf da çok
gergindi!
Her an, her şey
olabilirdi.
Ama Seyyid
Tâhâ geldi.
Fitne fesat da sona
erdi.
Zîrâ iki taraf da çok
seviyor ve sayıyorlardı bu büyük velîyi.
Onu hürmetle
karşıladılar.
Ve barışıp anlaştılar.