Hem dünyasını, hem ahiretini mahvedenler!
23/06/2022 Perşembe Köşe yazarı S.A
Bir kimse, yalnız
dünyasını düşünmüş, ahiretini unutmuş Rabbini tanımamış, haramlardan sakınmamış
ise, hem dünyasını, hem de ahiretini mahvetmiş olur...
Ölüm, yeni bir hayatın başlangıcıdır. Ve bu hayata uyabilmek için geçirilmesi gereken bir tasfiye hareketidir. Bir saflaşma, temizlenme ve ağırlıktan kurtulma faâliyetidir.
Görüyoruz ki,
sonbaharda suyu çekilen, kuruyan ve kendisinde hayattan eser bile kalmayan
kökler, dallar ve tohumlar, ilkbaharın her taraftan hayat fışkıran bayramına
bir hazırlık içindedir. Zamanı gelince onlardan yepyeni bir hayat
fışkıracaktır.
İnsan da, zamanı
gelince o tohumlar gibi toprağa düşecektir. Her ne kadar toprağa karışsak bile,
bizim de ebedî bir baharımız vardır ve gelecektir.
Doğumla bu âleme kavuştuğumuz
gibi, ölümle de bir başka âleme kavuşacağız. Tohum, toprağa düşmesine rağmen,
nasıl bir başka hayata kavuşur ve gökyüzüne dal-budak salarsa, insanın cesedi
de ölümle çürüyecek, fakat ölümsüz ruhuyla ebedi bir âlemde hayat bulacaktır...
Ölüm, hâl
değiştirmektir. Yumurta ölür civciv olur, çekirdek çürür ağaç meydana gelir.
İnsan için ölüm, ipek
böceğinin koza içindeki dönemi gibidir. İpek böceğine, kabir gibi daracık
kozasından çıktıktan sonra kelebek olacağı ve kendisine birer kanat ihsan
edileceği bildirilse bile, böcek buna inanmakta zorluk çekecektir.
İnsan da, ebedî
âlemdeki hayatını anlamak noktasında o ipek böceği kadar aciz kalır.
Maddeyi kuru kalıpları
içinde görerek ondan başka bir varlık kabul etmemek, büyük aptallıktır. Her
şeyin maddeden ibaret olduğu farz edilse o zaman dünyanın hiçbir değeri kalmaz.
Arkasından koşup
yakalamaya çalıştığımız mutluluklar, ümitler, heyecanlar, koşturmalar,
yorgunluklar bir gün ölümle noktalanırsa neye yarar?
Dünya hayatını rüyaya
benzetmişlerdir. İnsan rüya görürken onun rüya olduğunu bilemez, hakikat
zanneder. Uyandıktan sonra, gördüklerinin rüya olduğunu anlar. Biz de ölünce,
yaşamakta olduğumuz bu hayatın gerçek hayat olmadığını, rüya gördüğümüzü
anlarız.
Dünya hayatı, ahiret
hayatını kazandırabilmişse çok güzeldir. Fani, geçici, kısa ve hayal olan bir
hayatla ebedi saâdeti elde edebilmiştir, afiyet olsun...
Bir kimse, yalnız
dünyasını düşünmüş, ahiretini unutmuş Rabbini tanımamış, haramlardan sakınmamış
ise, hem dünyasını, hem de ahiretini mahvetmiş olur...
Akıllı insan çalışır,
helâlinden kazanır. Dünyasını mamur eder, kabrini aydınlatır. Ahiretini ebedî
saâdete çevirir...
Ya Rabbi, bizleri "zahiri mamur batını harap" olanlardan eyleme. Âmin...