Rahat, huzurlu olmanın formülü

18/09/2019 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü

Sonsuz saadete kavuşabilmek için, önce iman etmek, inanmak lazımdır.

 

Sual: Bir kimse, dünyada rahata, huzura, ahirette de sonsuz saadete kavuşmak istiyorsa, ne yapmalıdır?

Cevap: Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı, onların dünyada rahat, huzur içinde, kardeşçe yaşamaları, ahirette de, sonsuz saadete, bitmez, tükenmez nimetlere kavuşmaları için, yapılması lazım olan iyilikleri ve sakınılması lazım olan kötülükleri, Peygamberlerine, melek vasıtası ile bildirmiş, bunları bildiren birçok kitap da göndermiştir. Allahü teâlânın gönderdiği bu kitaplardan, yalnız Kur’ân-ı kerim bozulmamış, diğerlerinin hepsi ise, değiştirilmiştir. Dinli olsun, dinsiz olsun, inansın inanmasın, herhangi bir kimse, bilerek veya bilmeyerek, Kur’ân-ı kerimdeki ahkâma, yani emir ve yasaklara uyduğu kadar, dünyada rahat ve huzur içinde yaşar. Bu hâl, faydalı bir ilacı kullanan herkesin, dertten, sıkıntıdan kurtulması gibidir. Zamanımızda Müslüman olmayan, hatta İslâm düşmanı olan bazı insanların ve milletlerin birçok işlerinde, başarılı olmaları, rahat, huzur içinde yaşamaları, inanmadıkları, bilmedikleri hâlde, Kur’ân-ı kerimin hükümlerine uygun olarak çalıştıkları içindir. Müslüman olduklarını söyleyen, âdet olarak ibadetleri yapan, çok kimselerin ise, sefalet, sıkıntılar içinde yaşamalarının sebebi de, Kur’ân-ı kerimin gösterdiği hükümlere ve güzel ahlaka uymadıkları içindir. Kur’ân-ı kerime uyarak ahirette sonsuz saadete kavuşabilmek için ise, önce buna iman etmek, inanmak ve bilerek, niyet ederek uymak lazımdır.

           ***

Sual: Müslümanların bugünkü bu zayıf hâle düşmelerinin sebebi ne olabilir?

Cevap: Cenâb-ı Hak, bütün insanlara, sayılamayacak kadar çok nimet, iyilik vermiştir. Bunların en büyüğü ve en kıymetlisi olarak da, Resûller ve Nebiler göndererek, İslâmiyeti, sonsuz saadet yolunu göstermiştir ve İbrahîm sûresinin yedinci âyetinde mealen;

(Nimetlerimin kıymetini bilir, şükrederseniz, yani emrettiğim gibi kullanırsanız, onları arttırırım. Kıymetlerini bilmez, bunları beğenmezseniz, elinizden alır, şiddetli azab ederim) buyurmuştur.

Bir asırdan beri İslâmiyetin garip olması ve son zamanlarda büsbütün uzaklaşarak, dünyanın küfür ve irtidat karanlığı ile kaplanması, hep İslâm nimetlerinin kıymetlerini bilmeyip, onlara şükretmemenin, arka çevirmenin neticesidir.