Ömür, Hak yolunda tüketilmeli
13/05/2024 Pazartesi Köşe yazarı R.A
İnsan, yaratılışı îcâbı hayâtı sever, ömrünün uzamasını ister. Ancak, uzun ömür, Hak yolunda tüketilmiş ise hayırlıdır.
Sevgili Peygamberimiz: “Akıllı kimse [akıllı
Müslümân], kendisini hesâba çekip ölümden sonrası için hâzırlık yapan
kişidir” buyurmuştur. Bugün ve yarınki makâlelerimizde, inşâallah, bu
hadîs-i şerif münâsebetiyle birkaç kelime yazmak istiyoruz...
Bilindiği üzere, akıp giden zamân içerisinde, bize
emânet edilen ömrümüzü tamâmlamaktayız. Her gün, ömrümüz biraz daha
azalıyor; ölüme, kabre, âhırete biraz daha yaklaşıyoruz. Bir senenin
değil; yerine, zamanına ve şartlarına göre ayın, haftanın ve günün bile
ehemmiyeti çok fazladır; hattâ sâatin, dakîkanın ve sâniyenin bile önemi ne
kadar büyüktür. Yukarıdaki hadîs, bizler için önemli bir rehber
olmalıdır. Her insân, kendisine takdîr edilen ömrü, İlâhî irâde
istikâmetinde geçirmekle mükelleftir.
Bilindiği gibi, insan, yaratılışı îcâbı hayâtı
sever, ömrünün uzamasını ister. Ancak, uzun ömür, Hak yolunda tüketilmiş ise
hayırlıdır. Nitekim bir sahâbî, Sevgili Peygamberimize, “Yâ
Resûlallah! İnsanların hayırlısı [en iyisi] kimdir?” diye bir suâl
sorduğunda, Peygamber Efendimiz şöyle cevap vermiştir: “İnsanların
hayırlısı [en iyisi], ömrü uzun olup ameli güzel olandır.” [O
hâlde, her gün, en iyi işleri yapmaya çalışmalıdır.]
O sahâbî, “İnsanların hangisi şerlidir [daha
kötüdür]?” diye bir suâl daha sordu; o zaman da Resûlullah Efendimiz,
“Ömrü uzun olup da, ameli kötü olandır” [Tirmizî] buyurmuştur.
Aslında bizler, Allahü teâlânın lutfettiği çok büyük
ni’metlere sâhibiz. Bizler, yüz milyonlarca, hattâ milyarlarca kişiden
daha şanslıyız. Hadd-i zâtında Allahü teâlâ, insanlara muhtâc
oldukları her türlü ni’meti lutfetmiştir. Akıl, vücûd uzuvları, eşler,
çocuklar, hava, su ve kâinâttaki her şeyi, insanların hizmetine
vermiştir. Bu ni’metler sayılamayacak kadar çoktur. Bu konuda 2 âyet-i kerîme
vardır: “O, size, istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın ni’met[ler]ini
sayacak olsanız, sayamazsınız. Doğrusu insan çok zâlim, çok nankördür!” [İbrâhîm,
34]
“Hâlbuki Allah'ın ni’met[ler]ini
teker teker saymaya kalkışsanız, onları sayamazsınız. Muhakkak ki Allah çok
bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.” [Nahil, 18]
Burada mühim olan, Allahü teâlânın bizlere lutfettiği
nimetleri, yerli yerinde kullanabilmemizdir. İşte bunun sorgulanması lâzım.
Allahü teâlânın bizlere ihsân buyurduğu sonsuz nimetlerine lâyıkı veçhile
şükretmeye çalışmalı; O’nun dînine hizmet ve kullarına yardımda
kullanmalıyız. İlmi olan ilminden, makâmı olan makâmından, mâlı olan da
mâlından diğer insanları faydalandırmalıdır. Peygamber Efendimiz “Nasıl
yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle haşr olunursunuz” buyurmuştur.
Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)
yine buyurmuştur ki: “İki [büyük] ni’met vardır ki, insanların çoğu
bunlarda hep aldanırlar. Bunlar: Sağlık ve boş vakittir.” [Tirmizî]
Bizler, kendi adımıza, âilemiz,
milletimiz, Müslümânlık ve insanlık uğruna ne gibi güzellikler, hayırlar,
faydalı işler, fedakârlıklar yaptığımıza bakmalıyız.