"Namazını vaktinde kıl ve dilini kötü sözden koru!"
19/12/2024 Perşembe Köşe yazarı V.T
Uygunsuz bir sözü terk
etmek, nefse bir gün oruç tutmaktan daha ağır gelir!
Cemâlüddîn Gürânî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. İran’da Güran
kasabasında doğdu. Mısır’a giderek birçok âlim ve evliyâdan ilim öğrendi. 1367
(H.768) senesi Kâhire'de vefât etti.
Cemâlüddîn
Gürânî'nin yanına gelip, dergâhta üç seneye yakın kalan biri vardı. Bu kimse
devamlı Allahü teâlâya giden yolu taleb ederdi. Cemâlüddîn Gürânî ona hiç
iltifât etmezdi... Bir gün o şahsı yanına çağırarak; “Ey benim evlâdım! Ben bu
gece bir cana kıydım, onun cesedi, bu torbanın içindedir. Benim senden isteğim
şudur: Bu torbayı alıp, bu gece falan yere götür. Orada bir tepe vardır. Oraya
göm gel. Bu işi yaparsan sana çok altın veririm” dedi. O şahıs da Cemâlüddîn
Gürânî’nin dediğini yaptı ve torbayı gömdü. Bu durumdan kimsenin haberi olmadı.
İki gün sonra Cemâlüddîn Gürânî talebelerine, o şahsı dergâhdan çıkarmalarını
emretti. Bir süre sonra, o şahıs durumu vâliye anlattı. Vâlinin adamları
Cemâlüddîn Gürânî’nin yanına gelerek; “Sen birisini öldürmüşsün. Biz öldürdüğün
kişiyi gömdürdüğün yeri biliyoruz” dediler. Bunun üzerine Cemâlüddîn Gürânî
talebelerinden bir kısmına; “Siz de onlarla gidin ve o tepedeki yeri açın,
bakalım ne çıkacak?” dedi. Talebeleri ve vâlinin adamları şikâyet edenin
gösterdiği yeri kazdılar. Çıkan torbayı açtıklarında, içinde bir koyun olduğunu
gördüler. Sonra o şahsı, Cemâlüddîn Gürânî’nin yanına götürdüler. Cemâlüddîn
Gürânî ona; “Bir sırrı saklayamayan, Allahü teâlâya nasıl kavuşur?” dedi.
Bir
sohbetinde şunları anlattı: “Dışı, içine uymayan birini görmek isterseniz bana
bakın.” Kendisine, “Niçin böyle söylüyorsun?” diyenlere şöyle cevap verdi.
“Ben, yüz kadar iyi huyun bulunduğunu sayıyorum, fakat onlardan bir tânesini
kendimde göremiyorum. Kötü huyları sayıyorum. Hepsinin kendimde mevcut olduğunu
görüyorum.”
“Uygunsuz
bir sözü terk etmek, nefse bir gün oruç tutmaktan daha ağır gelir. Ben, çok
sıcak bir günde, insanları çekiştirmemeyi, insanlar hakkında uygunsuz sözler
söylememeyi, o gün oruç tutmak ile mukâyese ettim. O sıcak havada oruç tutmanın
dili tutmaktan daha kolay geldiğini gördüm.”
“İki şey var ki, bunlar bir kimsede tamam olursa, o kimsenin
diğer bütün hâlleri bu iki hâli sâyesinde tamam olur. Birincisi, namazı
vaktinde kılacak. İkincisi, dilini kötü ve yersiz sözlerden koruyacak. Bir
kimse dilini yersiz sözlerden koruyabilirse, Allahü teâlâ ona mutlaka diğer
amellerini düzeltmesini ihsân eder."