Bazı zamanlar kudsî kılınmıştır...
21/02/2022 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Receb ayı, Âdem
aleyhisselâmdan beri kıymetli idi. Bu ayda muhârebe etmek günâh idi. Her ümmet,
bu aya saygı gösterirdi...
Bilindiği üzere, bazı
mekânlar emsâline göre daha mukaddes, bazı insanlar akrânına
nisbetle daha muhterem olduğu gibi, bazı zamanlar da
benzerlerine nazaran çok daha kudsî, mukaddes ve mübârek kılınmıştır.
Mukaddes mekânların
başında, Mekke-i mükerremedeki Ka’be-i muazzama ve etrâfındaki Mescid sahası,
ya’nî meşhûr ismiyle “Mescid-i Harâm”, Medîne-i münevveredeki “Mescid-i
Nebevî”, Kuds-i şerîfteki “Mescid-i Aksâ”, yine
Medîne’deki “Mescid-i Kubâ” olmak üzere, Allahü teâlâya ibâdet
edilen bütün câmi ve mescidler, O'nun emir ve yasaklarının öğretildiği yerler
gelir.
Muhterem insanların
başında, üstünlük sırasına göre Nebîlerin ve Resûllerin sonuncusu Hazret-i
Muhammed (aleyhisselâm), Hazret-i İbrâhîm, Hazret-i Mûsâ, Hazret-i Îsâ,
Hazret-i Âdem ve Hazret-i Nûh (aleyhimüs-selâm) bulunmaktadır ki bunlara “Ülü'l-azm” Peygamberler
denilir. Bunlardan sonra, 313 (üçyüzonüç) “Resûl” gelmektedir.
Bunlardan sonra da, “Nebî” adı verilen 124 binden ziyâde
olduğu bildirilen Peygamberler gelir. Peygamberlerden sonra ise,
üstünlük sırasında Sahâbe-i kirâm, Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn başta olmak üzere,
sıddîklar, şehîdler, diğer âlim ve velîler bulunmaktadır.
2 Şubat 2022 Çarşamba
günü, içerisinde mübârek gece ve günlerin çok kesîf olarak bulunduğu “Üç
Aylar”ı ve onların ilki olan Receb-i şerîf ayını idrâk
etmekle şereflenmiştik.
Resûlullah Efendimiz,
Recep ayının başında "Ya Rabbî, Receb ve Şa’bân aylarını bizler için
mübârek kıl ve bizi Ramazân ayına da eriştir" diye duâ ederdi;
kezâ Şa’bân ayına çok değer verir ve bu ayda çok oruç tutardı.
İçerisinde "Regâib" ve "Mi'râc" kandillerinin
bulunduğu Receb ayı, Âdem aleyhisselâmdan beri kıymetli olan ve hürmet edilen
bir aydır.
Bilindiği gibi,
aylarla ilgili olarak literatürümüzde "harâm aylar",
"hac ayları" ve "üç aylar" terimleri
var; ilk ikisi âyet-i kerîmelerde zikrolunmuştur. Üç aylar ise hadîs-i
şerîflerde zikredilmiştir.
Allahü teâlâ, Tevbe
sûresinin 36. âyetinde meâlen; “Ayların sayısı, Allah’ın yanında,
gökleri ve yeri yarattığı günkü kitâbında olduğu gibi on ikidir. Bunlardan
dördü harâmdır (yâni, muhteremdir)” buyuruyor. Muharrem,
Receb, Zilkade ve Zilhicce ayları, Kur'ân-ı kerîmde kıymet verilen
dört aydır.
Diğer bir âyet-i
kerimede, "Hac ayları bilinen aylardır...." buyurulmuştur.
[Şevvâl, Zilkade ve Zilhicce ayları]
Halkımız
arasında “Üç Aylar” diye anılan “Recebü’l-ferd”,
“Şa’bânü’l-muazzam” ve “Ramazânü’l-mübârek” aylarının
da, İslam dininde özel yerleri vardır.
Peygamberimizden
evvel, câhiliye zamânında da, İslâmın ilk yıllarında da, Receb ayına çok fazla
tazîm edilir, saygı gösterilirdi.
Receb ayı, Âdem aleyhisselâmdan beri kıymetli idi. Bu ayda muhârebe etmek günâh idi. Her ümmet, bu aya saygı gösterirdi. Zâten “Receb” demek, “mürecceb, mu’azzam, muhterem, kıymetli” demektir. Görüldüğü gibi, Receb ayı, hem harâm ayların 2.si, hem de üç ayların 1.sidir.