Bazı gece ve günlerin husûsiyeti
22/02/2022 Salı Köşe yazarı R.A
Bereketli, hayırlı,
faydası bol, feyizli demek olan, “mübârek” sıfatıyla sıfatlanan
ve İslâm dîninin kıymet verdiği on husûsî gece vardır.
Allahü teâlâ,
kullarına çok şefkat, merhamet ettiği, acıdığı için, bazı gece ve günlere
husûsî kıymet vermiş; bu gece ve günlerdeki, duâ ve tevbeleri kabûl edeceğini
bildirmiştir. Kullarının çok ibâdet yapmaları, duâ ve tevbe etmeleri için bu
gece ve günleri birer sebep kılmıştır. Bu gece ve günleri ihyâ etmeli ve saygı
göstermelidir. Saygı göstermek, harâm işlememekle olur.
Bütün gece ve günleri,
bir de insanları, bazılarının iddiâ ettikleri gibi, bir tarağın dişleri gibi
eşit saymak mümkün müdür? Maalesef bazı kimseler, “Kadir Gecesi” hariç,
başta “Mevlid Gecesi” olmak üzere bütün mübârek gecelere “bid'at” deme
gafletinde bulunuyorlar.
Hâlbuki bütün Cuma,
Bayram ve Kandil geceleri ve günleri, Müslümânların mübârek gece ve günleridir.
Bu mübârek gece ve günlere kıymet veren ise Allahü teâlâdır. Efdalü’l-leyâlî (gecelerin
en fazîletlisi) Kadir gecesi, seyyidü’l-eyyâm (günlerin
efendisi) Cuma günü, sultânü’ş-şühûr (ayların
sultânı) ise Ramazân ayıdır.
Başka bir misâl
verecek olursak, bilindiği üzere, Peygamberler birer insandırlar; ancak Allahü
teâlâ onları kıymetlendirmiş, kendilerine güzîde mevkiler ihsân etmiştir. Onlar
için, “diğer insanlardan niye ayırt ediliyor?” denemediği
gibi; bazı gece ve günleri kıymetli yaratan Allahü teâlâya da, “bu gece ve
günleri diğer gece ve günlerden niye farklı yaptı?” denemez.
Büyük İslâm âlimi İmâm-ı
Gazâlî hazretleri buyurmuştur ki:
“Âhiret yolcusunun,
ibâdetle ihyâ edilmesi kuvvetle müstehab olan mübârek geceleri boş geçirmesi
uygun değildir. Çünkü bunlar hayır mevsimleri ve kârı bol olan
gecelerdir. Kazançlı mevsimleri ihmâl eden bir tâcir, bir kâr
sağlayamadığı gibi, mübârek geceleri gafletle geçiren âhiret yolcusu da
maksada ulaşamaz.”
Bereketli, hayırlı,
faydası bol, feyizli demek olan, “mübârek” sıfatıyla sıfatlanan
ve İslâm dîninin kıymet verdiği on husûsî gece vardır ki, bu mübârek
geceler [kronolojik olarak yani Hicrî-kamerî sene içerisindeki yerlerine göre]
şunlardır:
Muharremin 1. gecesi (Hicrî
Yılbaşı Gecesi), 10 Muharrem gecesi (Aşûre gecesi), Rebîul-evvel’in
12. Gecesi (Mevlid gecesi), Recebin ilk Cuma gecesi (Regâib
gecesi) ve 27. gecesi (Mi’râc Gecesi), Şabânın 15. gecesi
(Berât gecesi), Kadir gecesi, Ramazân
Bayramının 1. gecesi, Arefe gecesi, Kurbân
Bayramının 1. gecesidir. [İhyâu Ulûmi’d-Dîn]
Görüldüğü gibi burada mezkûr mübârek gecelerin ikisi, Receb ayında, biri Şabân ayında, biri de Ramazân ayındadır. Bu vesîle ile şunu da ifâde edelim ki, Ramazân ve Kurbân bayramlarının diğer geceleri, Cuma ve Pazartesi geceleri, Muharrem ayındaki diğer 2 geceden başka 8 gece de yanî ayın başından ilk 10 gece, Zilhiccenin başından ilk 8 gece de kıymetli gecelerdir. Hepsini toplayınca takrîben 133-134 gece ediyor ki, 354 gün olan hicrî-kamerî senenin üçte birini geçmektedir. [Bu gecelerin hepsinin fazîletleri, çeşitli hadîs-i şerîflerde bildirilmiştir.]