“Öde şu borcunu!..”
25/08/2020 Salı Köşe yazarı A.U
Muînüddîn-i Çeştî hazretleri bir gün, bir dostuyla yolda yürüyorlardı.
Bir kimse hiddetle geldi.
O kişinin yakasına yapıştı.
Ve şiddetli çekip;
“Öde şu borcunu!” dedi.
Üstelik de tehdit etti!
Ancak parası yoktu adamcağızın.
Mahcup oldu tabii.
Muînüddîn-i Çeştî buyurdu ki:
“Biraz mühlet veremez misin?”
Ama o, edepsizdi biraz.
“Hayır, veremem” dedi.
Büyük velî cübbesini çıkarıp yere serdi.
Fakat o da ne?!
Cübbenin içi altınla doldu.
Mübârek zât, ona;
“Haydi, alacağın ne kadarsa, al buradan. Ama hakkından fazla alma!” buyurdu.
Adam çil çil altınları gördü.
Gözleri “faltaşı gibi” açıldı!
Alacağından çok fazla aldı.
Ve doldurdu ceplerini.
Böylece emri dinlemedi.
Ama o vakit olacak oldu.
Bir anda adamın eli kurudu.
Öyle ki, tamâmen cansızdı eli.
Yâni tutmuyordu artık.
Pişmân olup;
“Tövbe ettim, ne olur, duâ buyurun da elim iyileşsin!” diye yalvardı.
Büyük velî merhamet etti yine.
Şifâsı için duâ etti.
Adamın eli bir anda iyileşti.
Eğilip, hürmetle öptü bu zâtın elini.
En kıymetli “talebesi” olmuştu artık...