"İsmimi nereden biliyorsun?"
27/10/2021 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Manisa'da
yaşıyan Dârendeli Ömer Rızâî hazretlerinin kabr-i şerîfi
Medîne'dedir.
Bir gün Ankara'dan
Şeyh İbrâhim adında bir hoca geldi.
Ömer Rızâî Efendi’nin
kerâmet ehli olduğunu duymuş, tanımak istiyordu kendisini.
Şehre varıp evini
sordu.
“İşte, şu ev” dediler.
Gidip kapıyı çaldı.
Bu zâtın genç oğlu
kapıya çıktı.
Ve ona ismiyle hitâb
edip;
“Buyurun İbrâhim amca.
Babam da şimdi gelir” dedi.
Ve içeri aldı onu.
Misâfir sordu hemen:
“İsmimi nereden
biliyorsun?”
“Babam, az önce evden
çıkarken bana; (Şimdi Ankara'dan Şeyh İbrâhim adında bir hoca efendi
ziyâretimize gelecek. Onu içeri al, ben de az sonra gelirim) diye
tenbîh etti” dedi.
O ara geldi babası.
Onu görünce sevindi
ve;
“Özür dilerim,
geciktim” dedi
Şeyh İbrâhim sordu:
“Nereden geliyorsunuz
hocam?”
“Mekke'den, bir dostum
az önce orada vefât etti. Onun cenâzesine gitmiştim” buyurdu.
Sonra koyu bir sohbete
daldılar.
Şeyh İbrâhim,
sohbetten büyük zevk almış, hiç duymadığı şeyleri öğrenmişti ondan.
Sonra izin istedi.
Ve elini öpüp ayrıldı huzûrdan...