Allahü teâlâyı bilmek en büyük nîmettir...
30/04/2022 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Allahü teâlanın
kullarına verdiği ilk ve en büyük nîmeti, onların kalplerini îmâna açmasıdır...
Şerefüddin Adiyy bin
Müsâfir hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Lübnan’da Ba'lebek’te 1074 (H.
467) senesinde doğdu. Bağdad’a giderek Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinden ilim
ve tasavvuf terbiyesi aldı. İcazet alarak Hakkâri’ye gitti ve orada talebe
yetiştirdi. 1162 (H 557) senesinde orada vefât etti. Sohbetlerinde sevgi,
muhabbet ve teslimiyetten çok bahsederdi. Buyurdu ki:
"Allahü teâlanın kullarına verdiği ilk ve en büyük nîmeti, onların
kalplerini îmâna açması ve kalblerine îmânı yerleştirmesidir. Bu nîmetten
sonra, Allahü teâlâyı bilmek en büyük nîmettir. Allahü teâlâyı bilmek dînen
vâcibdir. Allahü teâlâyı bildikten sonra, O'nun kazâsına, kaderine, hayrına,
şerrine, azına, çoğuna, acısına, tatlısına, mahbûbuna sevgili gelene ve mekrûhuna
kötü gelene rızâ gösterip, hepsinin Allahü teâlâdan olduğuna inanmak ve teslîm
olmak büyük nîmettir. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen; "Allah, kime
hidayet etmeyi dilerse, İslâma onun göğsünü açar, gönlüne genişlik verir. Her
kimi de sapıklıkta bırakmak isterse, onun kalbini öyle daraltır sıkıştırır ki,
îmân teklifi karşısında göğe çıkacakmış gibi olur. Allah, îmân etmeyenler
üzerine, böyle âzâb bırakır." (En'âm sûresi: 125)
Adiyy bin Müsafir
hazretlerine; "Âlim kimdir?" denildi. Buyurdu ki: "İnsanlara
doğru yolu gösteren âlim şu kimsedir ki; kendi huzûrunda iken senin kalbini
derleyip toparlayan, yokluğunda seni her türlü kötülüklerden haram, günah ve
çirkin şeylerden koruyan, sâhib olduğu en güzel ahlâk ile seni terbiye eden ve
o ahlâkla ahlâklanmanı sağlayan, kendine mahsus terbiye usûlleriyle terbiye
eden, kendi îmân nûrunun parlaklığıyla talebesinin kalbini parlatan ve kalbini
kötülüklerden temizleyendir. Talebe ise; Allahü teâlânın sevdikleri ile berâber
olduğu zaman edebi gözetip, güzel ahlâk sâhibi ve her işte tevâzu üzere olan,
âlimlerin huzûrunda onları can kulağı ile dinleyen kimsedir."
“Allahü teâlânın
evliyâsı, yemek, içmek ve uyku ile, başkasının hakkında konuşmakla, birisine
vurmakla bu makâma kavuşmadı. Ancak mücahede ve riyâzet çekmekle kavuştu.”
Sonradan Adiyy bin Müsafir hazretlerinin insanları, irşâd etmekteki yoluna "Adeviyye yolu" dendi ve bu isimle şöhret buldu. Çok kimse bu tarîkate girdi. Bu yolun da zamanla erbâbı kalmamış sonradan gelen câhil kimseler hem îtikâd hem de amelde hak yoldan ayrılmışlardır.