“Sen kırk senedir namaz kılmamışsın"
27/11/2020 Cuma Köşe yazarı V.T
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "İki secde arasında dik
oturmadıkça, namazınız tamam olmaz."
Muhibbüddîn Muhammed el-Halebî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 749'da (m.
1348) Halep'te doğdu. Türk asıllıdır. Burada medrese tahsilinden sonra
müderrislik yaptı. Sonra Halep başkadılığına getirildi. 815 (m.1412)’de orada
vefat etti. Buyurdu ki:
Namazda huş’u ve hud’u, bütün azâların hareketsiz kalıp tevâzu hâlinde
bulunması ve kalbin de Allahü teâlâdan korku üzere olması demektir. Peygamber
efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Kalbin hazır
olmadığı namaza Allahü teâlâ bakmaz.”
İbrâhîm (aleyhisselâm) namaz kıldığı zaman, kalbinin hışırtısı iki mil
uzaktan duyulurdu. Hazreti Ali (radıyallahü anh) namaz için kalktığı zaman,
vücudunu bir titreme alır, yüzünün rengi değişirdi ve “Yedi kat göklere ve yere
arz edilen ve onların taşıyamadıkları emanetin zamanı geldi” derdi.
Süfyân-ı Sevrî de, “Namazı huşû ile kılmayanın, namazı doğru olmaz”
derdi... Bunun için namazda tumâninete ve ta’dil-i erkana dikkat etmelidir.
Peygamberimiz “En büyük hırsız, kendi namazından çalan kimsedir”
buyurdu. Ya Resûlallah! Bir kimse, kendi namazından nasıl çalar?” diye
sordular. “Namazın rüku’unu ve secdelerini tam yapmamakla” buyurdu.
Bir defa da buyurdu ki: “Rükû’da ve secdelerde, belini yerine yerleştirip
biraz durmayan kimsenin namazını, Allahü teâlâ kabûl etmez.”
Peygamberimiz bir kimseyi namaz kılarken, rükû’unu ve secdelerini tam
yapmadığını görüp, “Sen namazlarını böyle kıldığın için,
Muhammed’in (aleyhisselatü vesselâm) dîninden başka bir dinde olarak
ölmekten korkmuyor musun?” buyurdu.
Yine buyurdu ki: “Sizlerden biriniz, namaz kılarken, rükû’dan sonra tamam
kalkıp, dik durmadıkça ve ayakta, her uzuv yerine yerleşip durmadıkça namazı
tamam olmaz.”
Bir kere de buyurdu ki: “İki secde arasında dik oturmadıkça, namazınız
tamam olmaz.”
Bir gün Peygamberimiz birini namaz kılarken, rükû’dan kalkınca dikilip
durmadığını ve iki secde arasında oturmadığını görüp, buyurdu ki: “Eğer
namazlarını böyle kılarak ölürsen, kıyâmet günü sana, benim ümmetimden
demezler.”
Bir kere de buyurdu ki: “Altmış sene, bütün namazlarını kılıp da, hiçbir
namazı kabul olmayan kimse, rükû’ ve secdelerini tamam yapmayan
kimsedir.”
Zeyd ibni Veheb, birini namaz kılarken rükû’ ve secdelerini tamam yapmadığını gördü. Yanına çağırıp, “Ne kadar zamandır böyle namaz kılıyorsun?” dedi. “Kırk sene” deyince, “Sen kırk senedir namaz kılmamışsın. Ölürsen, Muhammed Resûlullahın dini (yani İslâmiyet) üzere ölmezsin” dedi.