İyi insan, iyi ahlaklı insan demektir...
17/03/2023 Cuma Köşe yazarı A.D
Güzel ahlâk, ilim ve edeb öğrenmekle, iyi insanlarla arkadaşlık
etmekle elde edilir. Kötü ahlâk da bunun tersidir. Yâni cahil kalmak, edepsiz
olmak, kötü insanlarla arkadaşlık etmekten hâsıl olur.
Cenâb-ı Hak, Peygamber aleyhisselâmı överken (Gerçekte
sen büyük bir ahlâk üzeresin) buyurmaktadır. İyi insan,
iyi ahlâklı insan demektir. Dinimiz iyi huylar edinmemizi, kötü huylardan
kaçınmamızı emretmektedir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Sizin
îmânca en güzeliniz, ahlâkça en güzel olanınızdır.)
(Allahü
teâlâ indinde kulların en sevgilisi, ahlâkça en güzel olanıdır.)
(Yâ Rabbi
senden, sıhhat, âfiyet ve güzel ahlâk dilerim.)
(Güzel
ahlâk, büyük günâhları, suyun elbiseyi temizlemesi gibi temizler. Kötü ahlâk
ise, sâlih amelleri, sirkenin balı bozduğu gibi bozar.)
Ahlâk hakkında İslâm âlimleri de buyuruyor ki:
"Güzel ahlâk, Allahtan râzı olmak demektir. Yâni hayrı ve
şerri Allahtan bilmek, nimetlere şükür, belâlara sabretmektir."
"Güzel ahlâk, harâmlardan kaçıp helâli aramak, diğer
insanlarla olduğu gibi aile efradıyla da iyi geçinip onların maişetlerini temin
etmektir."
"Güzel ahlâk, Yaratanı düşünerek, yaratılanları hoş görmek,
onların eziyetlerine sabretmektir."
Bir Müslümana çatık kaşla bakmak harâmdır. Güleryüzlü olmayan
kimse mümin sıfatlı değildir. Herkese karşı güleryüzlü olmalıdır.
Güzel ahlâklı olmanın alâmeti şunlardır: İnsaflı olmak,
arkadaşlarının hatâsını görmemek, hüsn-i zan etmek, su-i zandan (kötü zandan)
kaçınmak, arkadaşlarının eziyetlerine göğüs germek, onlardan şikâyetçi olmamak,
hep kendi ayıp ve kusurlarıyla meşgûl olmak, kendi nefsini kınamak, güler yüzlü
olup, herkesle yumuşak konuşmaktır.
Güzel ahlâklı kimse, edeplidir az konuşur, hatâsı azdır, gıybet
etmez, Allah için sever, Allah için buğzeder, emanete riâyet eder, komşu ve
arkadaşını korur. Bütün hasletlerin başı ise hayâdır...
***
Büyüklerden Ebu Osman El-Hayrî hazretlerini ziyâfete davet
ettiler. Dâvet yerine vardığı zaman kendisine "Kusura bakma, çok insan
geldi seni kabûl edemeyeceğiz" dediler. Az gidince tekrar çağırdılar.
Gelince tekrar, kabûl edemeyeceklerini bildirdiler. Böyle birkaç defa çağırıp
geri döndürdükten sonra kendisine dediler ki: "Biz seni denemek için bunu
yaptık. Gerçekten güzel ahlâklıymışsın!.." Mübarek zat onlara cevabında
buyurdu ki:
"Bu ahlâk o kadar güzel midir? Bir köpeği de çağırsanız gelir, kovsanız gider!"