“Müminleri sevindirmeye bak!..”
28/11/2020 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Büyük fıkıh âlimi olan Muhammed bin İsmâil hazretleri,
1192 yılında Şam’da vefât etti.
Mesleği, dokumacılık idi.
Bunun için “Hayrünnessâc” diye tanınırdı halk arasında.
Bir gün Dicle Nehri'ne gitti.
Kıyısında ibâdet edecekti.
Bir ara bir müşterisi geldi yanına.
Borcu vardı bu büyük zâta.
Borcunu ödeyip;
“Efendim, bundan sonra geldiğimde, sizi bulamazsam, borcumu kime vereyim?”
diye sordu.
O da nehri gösterip buyurdu ki:
“Beni bulamazsan, şu nehre at.”
“Peki efendim” dedi.
Ve ayrılıp gitti...
Birkaç gün sonra yine geldi.
Borcunu ödeyecekti bu zâta.
Fakat büyük velî yoktu.
Önceki konuştuklarını hâtırladı.
Getirdiği parayı nehre atıp gitti.
Az sonra geldi bu büyük velî.
O an, suda bir hareketlenme oldu.
Dicle’nin kıyısı balıklarla doldu.
Herbirinin ağzında “para” vardı.
Su yüzüne çıktılar.
O paraları teslim ettiler bu velîye.
● ● ●
Bu zâta, bir genç geldi.
Ve nasîhat istedi Ondan.
Büyük velî buyurdu ki:
“Müminleri sevindirmeye bak.”
Genç sordu:
“Bu iş çok mu sevaptır?”
Cevâbında;
“Evet, Peygamberimiz; (Allahü teâlânın, farzlardan sonra en çok sevdiği iş, bir mümini sevindirmektir) buyuruyor” diye nakletti.