"Dağlar kadar borcun olsa da ödersin!"
29/10/2020 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Şayet dağ dolusu altın borcunuz olsa şu duayı okursanız
ödersiniz"
Ebû Muhammed Hacrî hazretleri hadîs ve kıraat âlimidir. 505 (1122)’de
Endülüs'te (İspanya) Meriye'de (Almeria) doğdu. Kurtuba (Cordoba) ve
İşbîliye’de (Sevilla) ilim tahsil etti. Meriye İspanya tarafından işgal
edilince Mürsiye'ye (Murcia) gitti. Buradan da Fas'taki Sebte'ye geçerek talebe
yetiştirdi. 591 (m. 1195)’de Sebte'de vefat etti. Şöyle nakletmiştir:
Müminlerin annesi Aişe Validemiz (radıyallahü anha) şöyle anlatır:
"Babam Ebu Bekir (radıyallahü anh) benim yanıma geldi ve dedi ki:
Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bana şöyle buyurdu:
-İsa bin Meryem arkadaşlarına şöyle öğretiyordu: Şayet sizden birinizin dağ
dolusu altın borcu olsa ve şu duayı okusa Allahü teala borcunu ödetir:
(Allahümme fâricelhemmi kâşifel ğammi mücîbedda'vetil-muddarriin rahmanüddinya
vel âhire ve rahimehüma ente türhimüni ferhamni bi rahmetin tuğnini biha an
rahmeti men sivake.) Ebu Bekir radıyallahü anh dedi ki:
-Ben bu şekilde dua ederdim, Allahü teala bana faydalarını getirir,
borcum ödenirdi.
Aişe Validemiz dedi ki:
-Ben de bu dua ile dua ederdim. Kısa zamanda Allahü teala beni
rızıklandırdı. Borcumu ödetti, aileme güzel bir şekilde bunu bölüştürdüm.
Abdurrahman'ın kızını da bu maldan üç ukiyye (12 dirhem) süs ve zinet taktım,
bize de geriye iyi bir mal arttı."
Resûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ey Muaz sana dua edebileceğin bir
dua öğreteyim mi? Eğer üzerinden Sebir dağı kadar borç olsa Allah onu
senden ödetir. Ey Muaz Allah'a şöyle dua et: (Kulillahümme mâlike'l mülki
tü'ti'l-mülke men teşâu ve tuizzü men teşâu ve tüzillü men teşâu biyedike'l-
hayri inneke ala külli şey’in kadir. Tûlicü'l-leyle fi'n-nehari ve
tûlicü'n-nehare fi'l-leyl. Ve tuhricüu'l-meyyite mine'l-hayy ve terzüku men
teşâu biğayri hisab. Rahmane'd-dünya ve'l-âhireti ve rahimehuma tü'tî men teşâu
minha ve temne’u menteşaü, irhamni rahmeten tuğnini biha an rahmeti men
sivâke.)
Abdullah bin Amr bin As radıyallahü anh rivayet etmiştir: Birisi Resûlullah Efendimize "Müslümanlığın hangisi daha hayırlıdır?" diye sordu. Efendimiz buyururdu ki: "Yemek yedirirsin, selamı da tanıdığına ve tanımadığına verirsin..."