Sırat köprüsü ve mahiyeti
31/10/2021 Pazar Köşe yazarı O.Ü
Müminler, bu köprüden
geçip, Cennete gidecek, kâfirler ise, Cehenneme düşeceklerdir...
Sual: Sırat köprüsü
deyince, dünyada bildiğimiz, deniz, nehir üzerine kurulan köprüler gibi mi
anlayacağız?
Cevap: Sırat köprüsü
deyince, bildiğimiz köprüler gibi sanmamalıdır. Nitekim, sınıf geçmek için,
imtihan köprüsünden geçilir diyoruz. Her talebe imtihan köprüsünden geçer.
Hepsi buradan geçtiği için köprü diyoruz. Hâlbuki, imtihanın, köprüye benzeyen
hiçbir tarafı yoktur. İmtihan köprüsünden geçenler olduğu gibi, geçemeyip,
yuvarlananlar da olur. Fakat bu, köprüden denize yuvarlanmaya benzemez. İmtihan
köprüsünün nasıl olduğunu, buradan geçenler bilir. Sırat köprüsünden de herkes
geçecek, bazıları da geçemeyip Cehenneme yuvarlanacaktır. Fakat, bu köprü ve
buradan geçmek ve Cehenneme düşmek, dünya köprüleri gibi ve imtihan köprüsü
gibi değildir. Bunlara hiç benzemez. Sırat köprüsü vardır. Müminler, bu köprüden
geçip, Cennete gidecek, kâfirler ise, Cehenneme düşeceklerdir.
Sual: Zamanımızda,
küfre, harama, günaha düşmemek neredeyse imkânsız gibi olmuştur. Bu durumda ne
yapmalıdır?
Cevap: Her Müslümanın
birinci vazifesi nefsine uymamaktır. Nefis, insanın en büyük düşmanıdır.
İnsanın imanını yok etmek ister ve bundan zevk alır. Allahü teâlânın ve
Peygamber Efendimizin emirlerinden ve yasaklarından birisinin bile doğru,
faydalı olduğunda şüphe edenin imanı gider, kâfir olur. Kâfir, Cehennemde
sonsuz kalacaktır. Sonsuz olarak azapta kalmanın ne demek olduğunu insan
düşünse, korkudan uykusu kaçar, yemekten, içmekten kesilir. Hiçbir dünya zevki
gözüne görünmez.
Küfrün cezası çok ağır, çok korkunç ise de, küfürden ve günahlardan kurtulmak da çok kolaydır. Bunun biricik çaresi, imanını tazelemektir. Bunun da en kolay yolu, her akşam yatarken, üç kerre; “Estagfirullahel'azîm” okumaktır. Manasını düşünerek okumak lazımdır. Bunun manası; “Ya Rabbî, beni affet” demektir. Allahü teâlâ, tövbeleri kabul edeceğini vadetmiştir. Yalnız, tövbenin kabul olması için, namaz borcu ve kul hakkı olmamak lazımdır. Bir namaz borcu olan, bunu kaza etmedikçe, tövbesi kabul olmaz. Cehennemde yanmakdan kurtulmak için, ölmeden evvel namaz borcundan ve kul hakkından kurtulmak lazımdır. Hiçbir hayırlı iş insanı bu azaptan kurtaramaz. İbni Teymiyye ve benzerlerinin kurtarır demesine aldanmamalıdır.