İnsan ömrü çok kısadır...
31/10/2021 Pazar Köşe yazarı S.K
Aklı başında olan,
ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünya hayatında, hep, ahirette iyi ve
rahat yaşamaya sebep olan şeyleri yapar.
Büyük İslam âlimi,
İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî’nin oğlu Muhammed Ma’sûm “rahimehullahü teâlâ
aleyhima” sevdiklerinden birisine, aslında hepimize yazdığı (Mektûbât)
kitabının birinci cildinin 147. mektubunda buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, bizi ve
sizi, Peygamberlerin üstünü olan, âlemlerin Rabbinin sevgilisi Muhammed
aleyhisselamın yolundan saptırmasın!
Merhametli
kardeşim, insanın ömrü çok kısadır! Sonsuz olan ahiret hayatında,
insanın karşılaşacağı şeyler, dünyada yaşadığı hâle bağlıdır. Aklı başında
olan, ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünya hayatında, hep, ahirette iyi
ve rahat yaşamaya sebep olan şeyleri yapar. Ahiret yolcusuna lâzım olan şeyleri
hazırlar. Allahü teâlâ, sizi birçok insanın başına koymuş, çok kimsenin
ihtiyaçlarını görmeye vesile kılmıştır. Bu kıymetli ve kazançlı vazifeye
kavuştuğunuz için çok şükrediniz! Allahü teâlânın kullarına hizmet etmek için
çalışınız! Rabbimizin kullarına hizmet etmekle dünyada ve ahirette
nimetlere kavuşacağınızı düşününüz! İnsanlara karşı yumuşak olmanın, onlara
iyilik etmenin, onların işlerini güler yüzle ve tatlı dille ve kolaylıkla
yapmanın Allahü teâlânın sevgisine kavuşturan yol olduğunu biliniz! Ahiretin
azaplarından kurtulmaya ve Cennet nimetlerinin artmasına sebep olacağından, hiç
şüpheniz olmasın!
Peygamberimiz
“sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” bunu şu hadis-i şerifi ile çok güzel
bildirmiştir: (Allahü teâlâ, kullarının ihtiyaçlarını yaratır,
gönderir. Allahü teâlânın en çok sevdiği kulu, Onun nimetlerinin kullarına
ulaşmasına vâsıta olan kimsedir.)
Müslümanların
ihtiyaçlarını karşılamanın ve onları sevindirmenin ve güzel ahlâklı olmanın
kıymetini bildiren ve yumuşak, ağır başlı ve sabırlı olmayı öven ve teşvik eden
birkaç hadis-i şerifi aşağıya yazıyorum. Bunları iyi
anlayınız. Anlamadığınız yerler olursa, onları, dinini bilen ve
bildiklerine uygun yaşayan kimselerden sorup anlayınız!
(Müslüman,
Müslümanın kardeşidir. Birbirlerini incitmezler, üzmezler. Bir kimse, din
kardeşinin bir işine yardım etse, Allahü teâlâ da onun işini kolaylaştırır. Bir
kimse, bir Müslümanın sıkıntısını giderir, onu sevindirirse, kıyamet gününün en
sıkıntılı zamanlarında, Allahü teâlâ onu sıkıntıdan kurtarır. Bir kimse bir
Müslümanın ayıbını, kusurunu örterse, Allahü teâlâ, kıyamet günü onun
ayıplarını, kabahatlerini örter.) [Buhârî, Müslim]
(Bir kimse, din
kardeşinin bir işini yaparsa, binlerle melek o kimse için dua eder. O işi
yapmaya giderken, her adımı için bir günahı affolur ve kendisine kıyamette
nimetler verilir.) [İbni Mâce]
(Allahü teâlânın en
sevdiği iş, elbise vererek veya doyurarak veya başka bir ihtiyacını
karşılayarak, bir mümini sevindirmektir.) [Taberânî]
(Allahü teâlânın farzlardan sonra en çok sevdiği iş, bir mümini sevindirmektir.)