CEVAP Şu evlâdır yani daha iyidir
demek, öteki de caizdir demektir. Yani önce kaza kılmak caizdir. Üstelik
buradaki, kaçırılannamazdır, terk edilen namaz
değildir. Yani sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmek, bu hükme dâhil
değildir. Kaçırılan namaza faite denir. Namazı elde olmadan
mesela uyuyarak veya unutarak fevt etmek[kaçırmak] günah
değildir. Mesela sabah namazının farzı uyanamayıp kaçsa, bu namazı kaza
etmeden kuşluk namazını kılmak günah olmaz. Yani kuşluk namazını kılacak
kadar, kazaya kalan sabah namazını geciktirmek günah olmaz, çünkü kazaya
kasten bırakılmadı. Bir özürle kazaya kaldığı için kuşluk namazını kılana
kadar kazasını geciktirmek günah olmuyor. Eğer hep kuşluk namazı kılarak, öğleye
kadar sabah kaza edilmezse, haram işlenmiş olur, ama hiç kuşluk kılmamak
haram veya mekruh olmaz.
(Kazadan önce, sünnet ve nafile kılmalı) diyenler, terk edilen namazla faite yani
bir özürle kaçırılan namazın hükmünü aynı sanmalarından dolayı bu büyük
yanlışlığa düşüyorlar. Bir insan kuşluk, evvabin, teheccüt gibi nafileleri
ömründe hiç kılmasa sorguya çekilmez, ama bir farzı terk etse haram olur,
kazasını geciktirmesi de günahtır. Nafileyle farzı aynı sanmak, hele nafileyi
farzdan daha önemli bilmek çok büyük yanlıştır.
(Nafile kılmak, kaçırılan kazaları kılmaktan evlâdır) ifadesinden (Kazayı
kılma da, nafile kıl) hükmü çıkarılamaz. Orada, evlâdırdeniyor,
farz, vacib, sünnet denmiyor. Sırf bu evlâ için, (Sünnetler terk edilmez)
diyen cahiller var. Bir başka husus da, sünnetleri kılarken kazaya da niyet
edilince sünnetlerin terk edilmediğinin vesikası sitemizde vardır.
İmam-ı Rabbanî hazretleri, (Farzın yanında nafileler deniz yanında
damla bile değildir) buyuruyor. Damladır demiyor, (Damla
bile değildir) buyuruyor. Damla olsa bile, bir damla için denizi
feda etmenin ahmaklık, farza önem vermemenin ise küfür olduğu kitaplarda
yazılıdır. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâ "Farz ibadetle bana yaklaşıldığı gibi, hiçbir şeyle
yaklaşılamaz" buyurdu.) [Buhari]
(Kaza namazı varken, kılınan nafile namaz kabul olmaz.) [Dürret-ül-fâhire, Fütuh-ul-gayb]
|