Tam İlmihal’de, (Kıble yönünü bilmeyen kimse, araştırmadan kılarsa, kıbleye rastlamış olsa bile, namazı kabul olmaz; fakat rastlamış olduğunu, namazdan sonra öğrenirse kabul olur) deniyor. Bu kısmı anlayamadık.
Kıbleyi araştırmak
CEVAP
Araştırma yapmadan kıldığı için namazı kabul olmuyor. Sonra kıbleye kıldığını
öğrenince namazı kabul oluyor. Öğrenmezse kabul olmuyor. Ne tarafa kıldığı
bilinmediği için kabul olmuyor. Öğrenince ne tarafa kıldığı biliniyor.
Abdestli bir kimse de, abdestli olup olmadığını bilmese, namaz kılsa kabul
olmaz; çünkü abdesti olduğunu bilmiyor. Ama abdestli olduğunu hatırlarsa namazı
kabul olur.
Kıbleyi araştıran
Sual: Kıbleyi bilmeyen kimse, araştırıp namaz kılsa, daha sonra
kıldığı istikametin kıble ciheti olmadığı anlaşılsa, namazı iade etmesi gerekir
mi?
CEVAP
Kıbleyi bilmeyen kimse, kendisi araştırır, zannına göre karar verdiği cihete
doğru kılar. Sonradan yanlış olduğunu anlasa bile namazını iade etmez. Çünkü
kıble ve namaz vakitleri fazla zan ile kabul olur. (El-ihtiyar)
Araştırmadan kıbleye dönmek
Sual: Kıbleyi araştırmadan namaz kılan, sonra kıbleye rastladığını
anlarsa namazı sahih olur mu?
CEVAP
Bir kimse, camilere, güneşe bakmadan, bilen birine sormadan ve araştırma
yapmadan namaz kılarsa, kıbleye rastlamış olsa bile, namazı kabul olmaz; fakat
rastlamış olduğunu, namazdan sonra öğrenirse sahih olur. Namaz arasında,
öğrenirse sahih olmaz. Kıbleyi araştırıp da, karar verdiği yöne kılmazsa,
rastladığını anlasa bile, tekrar kılması gerekir.
Kıbleyi araştırmak
Sual: Bulunduğu yerde kıbleyi tayin edemeyen kimse, Müslüman veya gayr-i
müslim herhangi bir kimseye kıbleyi sorabilir mi?
Cevap: Cami, mihrap bulunmayan, hesap, yıldız gibi şeylerle de
anlaşılamayan yerlerde, kıbleyi bilen, salih Müslümanlara sormak lazımdır.
Kâfire, fasıka ve çocuklara sorulmaz. Kâfire, fasıka, muamelatta inanılırsa da,
diyânâtta yani ibadetlerde inanılmaz. Kıbleyi bilen kimseyi aramaya, lüzum
yoktur. Kendisi araştırır. Karar verdiği cihete, yöne doğru kılar. Sonradan,
yanlış olduğunu anlarsa, namazı iade etmez.
Kıbleyi bulmakta güçlük olursa
Sual: Bir kimse, yabancı olduğu, bilmediği herhangi bir yerde, kıbleyi bulmakta
güçlük çekerse, namazı kılarken nasıl hareket etmesi gerekir?
Cevap: Hastalık sebebi, malın çalınma tehlikesi ile veya gemide
batmaya sebep olursa yahut yırtıcı hayvan, düşman görme tehlikesi varsa veya
hayvanından, arabasından inince, yardımcısız binemeyecekse ve hayvanı, arabayı
kıbleye karşı durdurunca, arkadaşları beklemezse, iki namazı cem eder,
birleştirir. Cem de edemezse, o vaktin farzını gücü yettiği tarafa doğru kılar
ve iade etmez. Çünkü, bu özürlere kendisi sebep olmamış, semavi, yani gayr-i
ihtiyari olmuştur. Kıble cihetini bilmeyen kimse, caminin mihrabına bakmadan,
bilene sormadan, kendi araştırmadan kılarsa, kıbleye rastlamış olsa bile,
namazı kabul olmaz. Fakat, rastlamış olduğunu, namazdan sonra öğrenirse kabul
olur. Namaz arasında öğrenirse kabul olmaz. Kıbleyi araştırıp da, karar verdiği
cihete, yöne doğru kılmazsa, rastladığını anlasa bile, tekrar kılması lazım
olur. Bunun gibi, abdestsiz olduğunu veya elbisesinin necis olduğunu yahut
vakit girmediğini sanarak kılan ve sonra bu zannının doğru olmadığını anlayan
kimse, namazını tekrar kılar.