Câmilerde ve mescidlerde dünya kelâmı konuşmak!..
01/10/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.D
"Âhir zamanda
ümmetimden bazı kimseler mescidlerde halka olup oturacaklar, dünya kelâmı,
dünya sevgisi konuşacaklardır..."
Bugün "Camiler
ve Din Görevlileri Haftası" (1-7 Ekim) başladı. Bu vesileyle bir
nebze cami adabından bahsetmek istiyoruz efendim...
Allahü teâlânın en
sevdiği yerler camilerdir, mescidlerdir... Câmilere, mescidlere giderken
her adıma sevap verilir. Mescide giderken temiz ve yeni elbise giymeli,
nereye girdiğinin şuurunda olarak, edep ve hürmetle sağ
ayakla girmelidir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Mescide giderken
vakâr ile yürüyünüz, acele etmeyiniz. Yetişemediğiniz rek'atleri tamamlayınız.)
Mescide girerken
Allahü teâlâya hamd, Resûlüne salât okumalı, Rabbinin fadlından ümitli
olmalıdır... Camilerde dünya kelâmı konuşmamalıdır. Hadîs-i şerîfte
buyuruldu ki:
(Âhir zamanda
ümmetimden bazı kimseler mescidlerde halka olup oturacaklar, dünya kelâmı,
dünya sevgisi konuşacaklardır. Onlarla mescidlerde oturmayınız. Allahü teâlânın
onlarla işi yoktur.)
Câmiye, soğan,
sarımsak gibi fenâ kokulu şeyleri yiyip gelmek câiz değildir. Yaptığı iş
sebebiyle üzerindeki elbisesi kokan, balıkçı, ciğerci gibi kimselerin de bu
elbise ile câmiye gelmesi uygun olmaz. İlâç sebebiyle kokulu bir şey yiyen de
cemâate böyle gelmemelidir. Çünkü, pis koku, insanlara ve meleklere eziyet
verir...
Abdest alıp ıslak
ayakla camiye girilmemeli. Çıplak ayakla, kolları kısa ve başı açık namaz
kılmak mekruhtur.
Sünnetle farz veya
farz ile sünnet arasında konuşmamalı. (Pencereyi kapa, saftaki boşluğu
doldur, buyurun siz geçin) gibi sözler söylememeli. Camide sünneti kılıp, farzı
beklerken, dışarıdan gelenin selamını almak, sünnet ile farz arasında bir şey okumak,
konuşmak ve dua okumak, zikir çekmek sünnetin sevabını yok eder...
Camide kıbleye ayak
uzatmamalı; uygunsuz şekilde oturmamalıdır...
Bir de sandalye
ve tabure meselesi var... Diyanet İşleri Başkanlığının, cuma hutbesi
olarak okuttuğu, müftülüklere gönderdiği tamimde ve Diyanet'in resmî web
sitesinde, camilerde taburede, sandalyede namaz kılmanın, özellikle sabit
oturakların bulunmasının yanlışlığı ve caiz olmadığı
bildirilmektedir. Maalesef bazı kimseler kendi aklını ölçü kabul
ediyor. "Niye olmasın, bal gibi olur" diyerek aklına göre
hareket ediyor...
***
Yeri gelmişken Diyanet İşleri Başkanlığına bir hususu arz etmek isteriz... Bir arkadaşım mahallesinde restorasyonu bitip ibadete açılan camilerinde yalnızca "Allah" lafzı olan levhanın konduğunu "Muhammed" ve dört halifenin isimleri yazılı levhaların kaldırıldığını anlattı... Hatta bu kardeşimiz bazı camilerde pandemiden sonra tespihlerin de mahalle camilerine konmadığını söyledi. Ben de kendisine bunda bir kasıt aramaması gerektiğini; salgından henüz kurtulamadığımızı söyledim...