Kurban kesmesi vacip olanlar
03/06/2024 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Elinde mevcut birikmiş parası olmayıp da, evi, arabası olan kimsenin, kurban kesmesi gerekir mi?
Cevap: İhtiyacı olan
eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı, parası bulunan
her Müslümanın, fıtra vermesi ve kurban kesmesi vacip olur. Fıtra ve
kurban nisabına malik olana zengin denir. Bunun zekât alması haram olur.
İhtiyaç eşyası demek, kıymetleri ne kadar çok olursa
olsun, bir ev, bir aylık yiyecek, her yıl üç kat elbise, çamaşır, evde
kullanılan eşya ve aletler, binecek vasıtası, meslek kitapları ve ödeyeceği
borçlarıdır. Bu eşyanın mevcut olması şart değildir. Eğer mevcut iseler, zekât,
fıtra ve kurban için nisap hesabına katılmazlar. Ticaret için olmayan,
ihtiyacından artan eşya, kiradaki evler, evindeki süs eşyası, yere serili
olmayan halılar, kullanılmayan fazla ev eşyası, sanat ve ticaret aletleri,
burada ihtiyaç eşyası sayılmaz. Bunlar fıtra ve kurban için, nisap hesabına
katılır. Oturduğu ev büyük ise, ihtiyacından fazla, kullanılmayan odaların
nisaba katılmaması sahihtir.
Köyde, çölde, şehirde mukim olan, akıllı, baliğ, hür
ve Müslüman erkek ve kadının, ihtiyacından fazla nisap miktarı malı veya parası
varsa, kurban bayramı için niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı
kesmeleri vacip olur. Şeyhayne göre, babasının, zengin çocuğu için de çocuğun
malından kesmesi lazımdır. Etini bu çocuktan başkası yiyemez. Çocukdan artan et
satılıp, parası ile çocuğa, elbise gibi, devamlı kullanılabilecek şeyler
alınır. Fakat fetva imâm-ı Muhammedin ictihâdına göredir. Buna göre, babanın
çocuğu için kendi malından da, çocuğun malından da kesmesi vacip değildir.
Sual: Sadece maaşı olan ve bununla da zar zor geçinen
fakat kurban nisabına malik olan bir kimse, kurban kesecek midir?
Cevap: Aldığı kira veya
maaşla güç geçinen bir kimse, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli
ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından
biriktirerek gelecek yılın fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece,
fıtra ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Kurban kesen, kendini
Cehennemden azat etmiş olur. Bir hadis-i şerifte;
(Hasislerin, cimrilerin
en kötüsü, kesmesi vacip olduğu hâlde kurban kesmeyendir) buyuruldu.