“Kureyş'ten ilim öğreniniz..."
04/09/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu
ki: “İmâmlar, Kureyş'tendir.”
Ebû Âsım Abbâdî hazretleri Şafiî âlimlerindendir. 375 (m. 985)’de
Afganistan’da Herât şehrinde doğdu. Hadîs ve fıkıh ilminde büyük bir âlim
olarak yetişti. 485 (m. 1066)’da orada vefât etti. Abbâdî,
“Tabakât-ül-fukahâ-iş-Şâfiiyye” adındaki eserinin mukaddimesinde buyuruyor ki:
Selefin (daha önceki âlimlerin), Eshâb-ı kirâmın tabakalarını, her birinin
üstünlüklerini bildirmeye gayret ettiklerini gördüm. Çünkü onlara uymak ve
gittikleri yolda yürümek, dînimizin emridir. Sahabeyi görmekle şereflenen
Tabiîni ve onların yolunda bulunan seçilmiş yüksek âlimlerin tabakalarını da
bildirdiler. Çünkü bunlar da, Eshâb-ı kirâm ile bizim aramızda vâsıta olmuşlar
ve fıkıh, ahkâm ve hudûd, meânî ve çeşitli ilim yollarını yerine
getirmişlerdir. Onlardan sonra, çeşitli memleketlerde yetişen ve herkes
tarafından bilinen “Eshâb-ı fetâvâ”dan olan fıkıh âlimleri meşhûr oldu.
İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe’nin mezhebinde olan âlimlerin de, onun eshâbının ve
ona tâbi olanların, meselâ, Ebû Yûsuf, Ya’kûb bin İbrâhim, Muhammed bin Hasen
eş-Şeybânî, Züfer, Hasen bin Zeyyâd, Hasen bin Ebî Melek, Esed bin Amr, Seddâd
bin Hakim, Abdullah bin Mübârek ve İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe’den rivâyette
bulunan daha nice âlimlerin yollarını medhettiklerini, övdüklerini gördüm. Ben
de İmâ’m-ı Şafiî’nin eshâbından, onun mezhebindekilerden, zamanındaki
yardımcılarından ve ondan rivâyet edenlerden tanıdıklarımın isimlerini yazmaya
karar verdim, önce, İmâm-ı Şafiî’nin nesebini yazmaya başladım:
İmâm-ı Şâfiî’nin ismi ve nesebi; Muhammed bin İdrîs bin Abbâs bin Osman bin
Şafiî bin Saîb bin Ubeyd bin Abd-i Yezîd bin Hâşim bin Muttalib bin Abd-i
Menâf'tır. Künyesi Ebû Abdullah’tır. Âlimlerden birçoğu, Resûlullah (sallallahü
aleyhi ve sellem) efendimizden bildirilen sahih, doğru olan haberleri delîl
kabul ederek, onun mezhebini seçtiler ve herkesi bu haberlere ve manasına tâbi
olmayı bildirdiler. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu
ki:
“İmâmlar, Kureyş'tendir.”
“Kureyş'ten ilim öğreniniz. Onlara ilim öğretmeyiniz!”
“Kureyş’i önde tutunuz.”
“Kureyş’te olan bir kişinin reyi, Kureyşî olmayan iki kişinin reyinden daha
faziletlidir.”
“Kureyş’e sövmeyiniz. Zîra Kureyşli bir âlim, yeryüzünü ilimle doldurur.”