Receb ayı ve Üç Aylar...
06/01/2025 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Bu gece ve günlerde
çok tevbe ve istiğfâr etmeli, ibâdet etmeli, kazâ namazları kılmalı, Kur’ân-ı
kerîm okumalı, fıkıh ilmi öğrenmelidir.
1
Ocak 2025 (1 Receb 1446) Çarşamba günü idrâkiyle şereflendiğimiz “Receb
ayı”, “Üç Aylar”ın 1.si, “Harâm Aylar”ın
2.si, “Hicrî-Kamerî sene”nin de 7. ayıdır. Bu ay, Âdem
aleyhisselâmdan beri kıymetli idi. Bu ayda muhârebe etmek günâh idi. Her ümmet,
bu aya saygı gösterirdi. Zâten “Receb” demek, “mürecceb,
mu’azzam, muhterem, kıymetli” demektir.
Geçen
hafta salı günkü makâlemizde, halkımız arasında “Üç Aylar” diye
anılan “Recebü’l-ferd”, “Şa’bânü’l-muazzam” ve “Ramazânü’l-mübârek” aylarının,
İslâm dininde özel yerlerinin bulunduğunu; Resûlullah Efendimizin, Recep ayının
başında "Ya Rabbî, Receb ve Şa’bân aylarını bizler için mübârek kıl
[yanî bu aylarda, bizlere bereketler ihsân eyle] ve bizi Ramazân ayına da
eriştir" diye duâ ettiklerini; kezâ Şa’bân ayına çok değer
verdiklerini ve bu ayda çok oruç tuttuklarını belirtmiş, bu aylara dâir bazı
bilgiler de vermiştik.
Receb
ayının ilk Cuma gecesine “Regâib Gecesi” denir. Receb
ayının her gecesi kıymetlidir. Her Cum’a gecesi de kıymetlidir. Bu
iki kıymetli gece bir araya gelince, dahâ da kıymetli olmakdadır. Bu
ayda, mübârek “Mi’râc Gecesi” de var. Regâib gecesinin
ve Receb ayının kıymeti, fazîleti çeşitli hadîs-i şerîflerle
bildirilmiştir. Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Receb ayında,
takvâ üzere bir gün oruç tutana, oruç tutulan günler dile gelip ‘Yâ Rabbî, onu
mağfiret et’ derler.”
Allahü
teâlâ, kullarına çok merhamet ettiği, acıdığı için bazı gecelere,
günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe,
namaz ve oruç gibi ibâdetleri kabûl buyuracağını bildirmiştir. Aslında
Cenâb-ı Hak, kullarının çok ibâdet yapmaları, duâ ve tevbe etmeleri için böyle
gece, gün ve ayları birer sebep kılmıştır.
Cuma,
bayram ve kandil geceleri ve günleri, Müslümânların mübârek gün ve geceleridir. “Mübârek”: “Bereketli,
feyizli, hayırlı, faydası bol” demektir. Bu mübârek gün ve
gecelere kıymet veren şüphesiz ki Allahü teâlâdır.
Muhtelif hadîs-i şerîflerde bildirildiğine
göre, Allahü teâlânın kıymet verdiği gece ve günlere ikrâm etmeli, hürmet
etmeli, saygı göstermeli, ya’nî büyük veya küçük hiçbir günâh
işlememelidir. [Muhtelif hadîs-i şerîflerde zikredildiğine
göre, Allahü teâlâ, böyle davrananlara dünyâda ve âhırette ikrâm eder; kabir
azâbı yapmaz, Cehennem’den âzâd eder, Cennet’ine sokar Bu gece ve
günlerde çok tevbe ve istiğfâr etmeli, ibâdet etmeli, kazâ namazları kılmalı,
Kur’ân-ı kerîm okumalı, fıkıh ilmi öğrenmeli [yine hadîs-i şerîflerde
zikredildiğine göre, Cenâb-ı Hak, ibâdetler içinde, bu gece ve günlerde
yapılanları dahâ çok sever; o gecelerde kılınan namâzları, Kadir gecesinde
kılınan namâzlar gibi kabûl eder; o günlerde tutulan bir gün oruca, bir senelik
nâfile oruç sevâbı verir; böyle yapanların günâhlarını afveder; duâlarını kabûl
eder]; çokça tesbîh, tahmîd, tekbîr ve tehlîl okumalıdır. Peygamber
Efendimize de çok çok salevât getirmelidir.