Söz taşıyanlara ne yapmalıdır?
01/12/2021 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Müslüman, dili ile
kimseyi gıybet etmemelidir. Nemîme de yapmamalı, yani Müslümanlar
arasında söz taşımamalıdır.
Dilimizin âfetleri
-21-
Hakiki Müslüman, dili
ile kimseyi (Gıybet) etmemeli ve (Nemîme) de
yapmamalı, yani Müslümanlar arasında söz taşımamalıdır. Bu iki günâhı
işleyenlere çeşitli azaplar yapılacağı bildirilmiştir. Yalan söylemek ve iftirâ
etmek de harâmdır, sakınmak lâzımdır. Bu iki fenalık, her dinde harâm idi.
Cezâları çok ağırdır. Müslümanların ayıplarını örtmek, gizli günahlarını
yaymamak ve kusurlarını affetmek çok sevaptır. Herkes, kendi kusurlarını
görmeli, Allahü teâlâya karşı yaptığı kabahatleri düşünmelidir. Allahü
teâlânın, kendisine ceza vermekte acele etmediğini, rızkını kesmediğini
bilmelidir.
Urvet-ül-vüskâ
Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretleri, buyurdular ki: “Dedikodu yapanın sözü
kabul edilmez, reddedilir. (Kenz-ül-hafî) kitabında diyor ki:
Hâlid bin Sinan; 'Dedikoduyu kabul etmek, dedikodudan daha kötüdür. Çünkü
dedikodu; günâha yol göstermek, onu kabul, yani onu dinlemek ise, izin vermek,
onu tasdik etmektir. Bir şeye delâlet eden ile, onu kabullenip, hükmeden bir
değildir. O hâlde dedikodu yapanın azabı, sâdece dedikodusudur. Eğer doğru ise,
bir kimsenin gizli bir şeyini ortaya dökmek, hürmetini gidermek, namusuyla
oynamak vardır. Yalan ise, Allahü teâlâya karşı gelmek, yalan ve iftira söz ile
şeytana uymak vardır. Sana bir kimse gelip, filân kimse, senin hakkında şöyle
şöyle dedi, senin için şöyle şöyle yaptı dese, bu durumda şu altı şeyi yapman
üzerine vâcip olur:
1-Tasdik etmemelisin,
yâni söz getiren kimsenin sözlerinin doğruluğuna inanmamalısın. Çünkü nemmâm,
yâni dedikodu yapanın şâhitliği, İslâmda merdûddur, yâni şâhidliği kabul
edilmez. Allahü teâlâ, Hucurât sûresi altıncı âyetinde meâlen; (Ey imân
edenler, eğer size bir fâsık, bir haber getirirse, onu araştırın [doğruluğunu
anlayıncaya kadar tahkik edin]. Değilse, bilmeyerek bir kavme
sataşırsınız da, yaptığınıza pişman olursunuz) buyuruyor.
2-Dedikodu yapanı
menetmelisin. Çünkü dedikodu yapmak münkerdir. Kötü iştir. Münkerden nehy ise
vâcibdir. Allahü teâlâ, Âl-i İmrân süresi yüz onuncu âyetinde meâlen; (Ey
Muhammed aleyhisselâmın ümmeti! Siz beşeriyet için meydana çıkarılmış en
hayırlı bir ümmetsiniz, iyiliği emreder, fenalıktan alıkorsunuz ve Allah’a
îmânınızda devam edersiniz!) buyuruyor.
3-Dedikodu edene, söz
taşıyana, getirip götürene, Allah için kızmalısın. Çünkü o âsîdir, günahkârdır,
fâsıktır. Günahkâra buğuz ise, vâcibdir.
4-Yanında olmayan din
kardeşine dedikodu yapanın sözü ile, sû-i zan etmemelisin. Çünkü Müslümana sû-i
zan haramdır. Haramdan sakınmak ise elbette lâzımdır.
5-Dedikodu yapanın
sözüne bakıp, tecessüs etmemeli, araştırmamalısın. Çünkü Allahü teâlâ tecessüsü
nehyediyor ve Hucurât sûresi on ikinci âyetinde meâlen; (Ey müminler!
Zannın çoğundan sakınınız. Çünkü, zan etmenin bâzısı günâh olur. Birbirinizin
kusurunu araştırmayın) buyuruyor.
6-Bu dedikoducunun yaptığını, beğenmediğin şeyi sen de yapmamalısın.” [Mektûbât-ı Ma’sûmiyye 2. cild 123. Mektûb]