Nefsin her istediği kendi zararınadır!
05/11/2020 Perşembe Köşe yazarı S.A
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: İnsanı felâkete sürükleyen şeyler üçtür:
Cimrilik, nefse uymak ve kendini beğenmek."
Nefis Allahü teâlânın düşmanıdır. Nefsin arzularının, insanı Allah yolundan
saptırıcı oldukları, Kur'ân-ı kerimde haber verilmiştir. Çünkü nefis, daimâ
Rabbimizi inkâr ve ona isyan etmek ister. Bunun için her istediği kendi
zararınadır.
Her işte, nefsin arzularına uymak, nefse tapmak olur! Nefse uymaktan
kurtulmak dünya nimetlerinin en büyüğüdür. Çünkü o, kul ile Rabbi arasında en
büyük perdedir...
Sehl bin Abdullah Tüsteri hazretleri buyurdu ki: "İbadetlerin
en kıymetlisi nefse uymamaktır."
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki: (Allah'tan korkup, nefsini
kötü arzulardan uzaklaştıranların varacakları yer, muhakkak Cennettir.) [Naziat
40, 41]
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (İnsanı felâkete sürükleyen şeyler
üçtür: Cimrilik, nefse uymak ve kendini beğenmek.)
Bir diğer Hadis-i şerif ise şöyledir: (Ümmetimin iki kötü huya
yakalanmalarından çok korkuyorum. Bunlar; nefse uymak ve ölümü unutup dünyanın
peşinden koşmaktır.)
En büyük düşman olan nefsin kötülüğünü bildiren hadis-i şerifler çoktur.
Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:
(Senin en büyük düşmanın, seni çepeçevre kuşatan nefsindir.)
(En üstün cihad, Allah yolunda nefisle yapılan cihaddır.)
(Asıl kahraman, nefsini yenendir.)
İslâm dini insanların dünyada da, ahirette de rahat ve huzur içinde
yaşamasını istiyor. Akıl olmasaydı, insan hep nefsine uyar, felâketlere
sürüklenirdi. Nefis olmasaydı insan yaşaması ve üremesi için çalışmasında kusur
ederdi. Nefis ile cihad sevâbından mahrum kalırdı. Meleklerden daha üstün olmak
yolu kapalı kalırdı...
Peki, bu kadar zararlı olan nefis, niçin yaratıldı? Sahip olduğumuz her
şeyin iyi tarafı da var kötü tarafı da. Elektrik büyük nimettir. Yerinde
kullanılmazsa insanın ölümüne sebeb olabilir.
Nefis de bunun gibidir. Hem faydalı, hem zararlı tarafları vardır. İnsanın
yaşaması, üremesi dünya için çalışması nefsin varlığı ile
mümkündür.
Nefis olmasaydı büyük cihad sevâbı nasıl kazanılırdı!..
Eshab-ı kirâm (radıyallahü anhüm) büyük bir muhareben dönmüşlerdi. Zafer
elde etmişlerdi. Sevgili Peygamberimiz (aleyhisselâm) Eshabını tebrik ettikten
sonra buyurdu ki: "Küçük cihaddan döndük, büyük cihada
giriyoruz." Sordular;
"Bundan büyük cihad hangisidir?" diye, cevap olarak buyurdular
ki: "Nefisle cihaddır..."
Muharebede mağlup olan öldürülen mümin şehid olur, ebedi saâdete kavuşur.
Galip olanı ise gazi olur. İkisi de güzeldir.
Nefisle olan cihadın galibi büyük nimetlere kavuşur, en büyük düşmanını
mağlup etmek zevkine erer. Mağlubu ise büyük felâketlere, sıkıntılara girer.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "En büyük düşmanın, içinde
taşıdığın nefsindir."
Nefis, şeytandan daha tehlikelidir. Şeytan bazen insanın kalbine vesvese verir. Nefis ise dâima içindedir...