"Arsamı satmıyorum!"
05/11/2020 Perşembe Köşe yazarı A.U
Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah Dehlevî hazretlerinin
dergâhının yanında, dergâha bitişik arsası vardı bir kadının.
Vaktâ ki, talebeler çoğaldı.
Dergâh da dar gelmeye başladı.
Genişletilmesi gerekiyordu.
Dergâhın bitişiğinde bir arsa vardı.
Onu medreseye katmak istediler.
Arsa sâhibine bunu söylediler.
Arsa sâhibi, bir kadındı.
Ancak satmıyordu arsayı.
Fiyatından fazla para verdiler.
Yine de iknâ edemediler.
Tekrar tekrar ısrâr ettiler.
“Hayır satmıyorum” dedi.
"Siz, başka arsaya bakın!”
Ne kadar ısrâr ettilerse de.
Kadın, sürdürdü bu inâdını.
Son bir defâ gidip;
“Eğer parayla satmaktan utanıyorsan, hediye ettiğini söyle. Biz parayı
gizli olarak göndeririz sana” dediler.
Kadın, satmamakta inat etti.
“Hayır, satmıyorum!” dedi.
Bu defâ incindi büyük velî.
Şiddetle kırıldı o kadına!
Bir şey buyurmadı kendisine.
Ama o günden itibâren her gün, o aileden bir kimse ölüyordu.
En son, bir oğlu kaldı hayatta.
O da bir hastalığa yakalandı.
O vakit aklı başına geldi kadının.
Biriyle haber gönderdi ki:
“Arsamı size hediye ediyorum...”
Bu haber, büyük zâta ulaştı.
O çocuk da, şifâya kavuştu.
Kadın, seviyordu artık bu velîyi
Çocuğu yazdırdı o medreseye...