Ezan, İslâm dîninin şiârındandır...
08/07/2022 Cuma Köşe yazarı V.T
Ezan-ı Muhammedî, yâni sünnete uygun okunan ezan büyük bir nîmettir.
Zeynüddîn Echûrî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. Mısır’da yaşadı. 950 (m. 1553) senesinde vefât etti. Birçok âlimden ilim tahsil etti. Hocaları ona, fetvâ vermesi ve ders okutması husûslarında icâzet verdiler. Mısır’da müderrislik yaptı. Buyurdu ki:
Ezan-ı Muhammedî, yâni
sünnete uygun okunan ezan büyük bir nîmettir. Tâzîm edilmesi lâzım gelen büyük
lutf-i ilâhîdir. Ezan, İslâm dîninin doğuşunda yoktu. Eshâb-ı Güzîn dediler
ki: "Yâ Resûlallah! Namaz vakitlerini bize bildirmek için bir şey
olsa!"
O gece Eshâbdan Bilâl
Habeşî “radıyallahü anh” rüyâsında gördü ki, gökten iki kişi inip abdest
aldılar. Biri ezan okudu ve kamet getirdi ve biri de imam oldu. Namaz kıldılar.
Ondan sonra da, göklere doğru yükselip gittiler.
Resûl-i ekrem
efendimize bu rüyâyı nakleylediler.
Peygamber efendimiz
de (O gördüğün melek ne dedi?) diye sorunca hazreti Bilâl de
cevaben (O melek, iki elini kulağına koyup Allahü ekber, Allahü ekber,
Allahü ekber, Allahü ekber, eşhedü en lâ ilâhe illallah, eşhedü en lâ ilâhe
illallah, eşhedü enne Muhammeden resûlullah, eşhedü enne Muhammeden resûlullah,
hayyealessalâh, hayyealessalâh, hayyealelfelâh, hayyealelfelâh, Allahü ekber,
Allahü ekber, lâ ilâhe illallah) dedi.
Hazreti Ömer de
“radıyallahü anh” (Ben de, bu gece rüyâmda böyle gördüm) dedi. Eshâbdan bu
rüyâyı görüp haber verenler oldu. Resûl-i ekrem buyurdu ki:
(O gördüğünüz kardeşim
Cebrâîldir. Namazın vakitlerini öğretti. Diğeri de, Mikâîldir. İmâm olup namaz
kıldılar.)
Ezan okumak sünnettir.
İslâmın şiârından, alâmetlerinden olduğu için, bir şehirde, bir mahallede ezan
terk edilirse, hükûmetin oradaki Müslümanlara zorla okutması lâzımdır.
Müezzinin kıble cihetini ve namaz vakitlerini bilmesi lâzımdır. Çünkü, ezanı
başından sonuna kadar kıbleye karşı okumak sünnettir.
Ezan, namaz vakitlerinin ve iftâr zamanının başladığını bildirmek için okunur. Ezan minârede veya mescidin dışında okunur. Mescidin içinde okunmaz. Telhîn, yâni kelimeleri bozacak şekilde uzatarak tegannî yapmak mekruhtur. Arabîden başka dil ile ezan okunmaz. Müezzinin, sesini tâkatinden fazla yükseltmesi mekruhtur. Ezanın uzaklardan işitilmesi için, müezzinin yüksek yere çıkıp okuması sünnettir. Birkaç müezzinin, bir ezanı birlikte okumaları câizdir.