Dünya, üç şeydir!..
08/10/2019 Salı Köşe yazarı A.U
Seyyid Ebül Vefâ hazretlerinin huzuruna, bir gün zamanın Sultânı gelerek;
“Efendim, bana bir nasîhat ediniz ki, dünyâdan soğuyayım” dedi.
Büyük velî;
“Dünyânın zevki üç şeydir ki, bunlar; yemek, giyinmek ve mâlum
münâsebettir” buyurdu.
Ve ilâve etti:
“Yiyeceklerin en lezzetlisi baldır. Onu îmal eden de bir küçücük arıdır.
İnsan istese, kolayca öldürebilir.
Giyeceklerin en iyisiyse ipektir ki, bunu da bir ufacık (böcek) îmal
etmektedir. Bu da öyle zayıf ve âcizdir ki, bir gök gürültüsüyle ölür.
Üçüncüsü, bir anlık zevktir.
Bu üç şeyin de kalbini bağlayacak nesi vardır?” buyurdu.
Sonra çantasını açtı.
Bir inci çıkardı...
Parıltısından oda aydınlandı.
Sultânın çok hoşuna gitti bu inci.
İzin isteyip avcuna almak istedi.
Büyük velî;
“Buyurun” dedi.
Ve uzattı inciyi Sultâna.
Ancak inci, o Velî’nin elinden çıkar çıkmaz, âdi bir (taş) oluverdi
Sultânın avcunda.
Sultân çok şaşırdı!
Bir mânâ veremedi.
Ve o taşı Ebül Vefâ hazretlerine uzattı.
O büyük zât onu eline alır almaz, yine parlak bir (inci) oldu.
Sultân çok şaşırdı yine!
İzin isteyip inciyi aldı eline.
Alır almaz (taş) oldu inci yine.
Tekrar verdi bu zâta.
İnci başladı parlamaya.
Bu kerâmeti görüp, bu zâtı daha çok sevdi.
Ve talebesi olmakla şereflendi...