Müslüman, herkese iyilik etmelidir...

09/12/2020 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

"Allahü teâlânın size nasıl muamele etmesini istiyorsanız, siz de onun kullarına öyle muamele ediniz..."

 

Müslümanların hakları -9-

İslâmiyet, her Müslümanın, bütün insanlara ve hatta hayvanlara bile hep iyilik etmesini emretmektedir. Evliyanın büyüklerinden İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bir talebesine hitaben yazdığı bir mektubunda buyuruyor ki:

“Allahü teâlânın, bir kuluna, faydalı, güzel işler yapmayı, çok kimsenin ihtiyaçlarını sağlamasını nasip etmesi, çok kimsenin ona sığınması, bu kul için pek büyük bir nimettir! Allahü teâlâ, kullarına (ıyâlim) demiş, çok merhametli olduğu için, herkesin rızkını, nafakasını kendi üzerine almıştır. Allahü teâlâ, bu ıyâlinden birkaçının rızıkları, nafakaları için ve bunların yetişmeleri, rahat yaşamaları için bir kulunu görevlendirirse, bu kuluna büyük ihsan etmiş olur. Bu büyük nimete kavuşup da, bunun için şükretmesini bilen kimse, çok talihli, pek bahtiyardır. Bunun kıymetini bilip, şükretmek, kendi sahibinin, Rabbinin ıyâline hizmet etmeyi saadet ve şeref bilmek ve Rabbinin kullarını yetiştirmekle övünmek, akıl icabıdır.”

Asırlardan beri, bütün âlimler ve velîler, hep şunu söylemişlerdir: Allahü teâlânın size nasıl muamele etmesini istiyorsanız, Onun kullarına da öyle muamele ediniz. İyiliği sayarak değil, saçarak yapınız. Cömert; verene değil, verdiğine sevinene denir. Bütün kötülükler, hırlaşmalar almak üzerinedir. Bütün iyilikler, vermek üzerinedir. Herkese iyilik etmek, ödünç veya sadaka vermek çok sevaptır. Akrabaya yapılan iyilik daha sevaptır...

Bir kadın, Resûlullah efendimize, (Fakir kocama yardımda bulunsam, sadaka yerine geçer mi?) diye sual ettirdiğinde Peygamber efendimiz, (İki sevap vardır. Biri sadaka, diğeri de sıla-i rahim sevabı) buyurdu.

İnsanlara yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nafile ibadet etmekten daha çok sevaptır. Abdullah ibni Mes'ûd hazretlerinin haber verdiği hadîs-i şerifte; (İki şeyden birine kavuşan insana gıpta etmek, buna imrenmek yerinde olur. Allahü teâlâ bir kimseye İslâm ilimlerini ihsan eder. Bu da, her hareketini, bilgisine uygun yapar. İkincisi, Allahü teâlâ, birine çok mal verir. Bu kimse de malını, Allahü teâlânın razı olduğu, beğendiği yerlere harceder)  buyuruldu.

Mal, Allahü teâlânın verdiği bir nimettir. Dünya ve ahiret, mal ile intizam bulur, rahat olur. Hac, cihad sevabı mal ile kazanılır. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, fakirlere yardım etmek, mescitler, mektepler, hastaneler, çeşmeler, köprüler yaparak, insanlara hizmet mal ile olur. Dinimiz; (İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır) buyuruyor. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, bazılarına çok nimet vermiştir. Bunları, herkese faydalı olmak için yaratmıştır. Bu nimetleri dağıtırlarsa, azalmaz, dağıtmazlarsa bunlardan alıp, başkalarına verir.) [Taberani]