"Askere pilav yap!.."
23/02/2023 Perşembe Köşe yazarı A.U
Osmânlı Sultânı Dördüncü Murâd
Hân, Bağdat Seferine giderken Misâlî Baba'nın
bulunduğu köyün yakınında bir yerde ordusunu istirahate çekmişti.
Bu sırada çevreyi dolaşan Sultân, Misâlî Baba’nın köyüne uğradı.
Bir “Kulübe” gördü.
Gidip kapısını çaldı.
Kapı hemen açıldı.
Ve Sultânı, nûr yüzlü bir mübârek zât karşılayıp tebessüm ederek
içeri aldı.
Onun, velîlerden olduğunu fark eden Sultân, hürmetle huzûrunda
oturup bir müddet sohbetini dinledi.
Duâsını da aldı.
Ve ayrılıp gitti.
Ancak Misâlî Baba, Sultâna birkaç avuç “Bulgur” ve
bir torba da “Saman” verdi.
Sultân “Bunlar nedir?” deyince;
“Bulgur
ordun için, saman da atların için” dedi.
Sultân bunları aldı.
Ordusuna döndü.
Aşçıbaşını çağırıp;
“Bu
bulgurla askere pilav yap!” diye emretti.
Bulgur “Pilav” olurken
gitgide artıp o kadar çoğaldı ki, kazanlar dolusu olup bütün orduyu doyurdu.
Saman da atlara yetti.
Sultân, Misâlî Baba'nın bu kerâmeti üzerine yine huzûruna gitti.
Ona bâzı hediyeler verdi.
Misâlî Baba, Sultânın hediyesine karşılık, elini koynuna sokup
yeni açılmış bir “Gül” çıkardı.
Sultâna verdi.
Ama gül mevsimi değildi.
Sultân bunu da gördü.
Misâlî Baba’nın duâsını aldı, elini öptü ve ayrıldı. Misâlî Baba'nın duâsı bereketiyle tarihte benzeri az görülen bir zafer kazandı.