İlim, insanlara Allah korkusu kazandırır
23/02/2023 Perşembe Köşe yazarı V.T
İlim sâhibi olan kimsenin
başkalarından korkusu gidip, kalbi huzur ve sükûna kavuşur.
Abdullah Sülemî hazretleri Tâbiîn devri evliyâsının
büyüklerindendir. 699 (H.80)’da Irak'ta vefât etti. Doğumunda, Peygamber
“sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz hayatta idi. Babası Habîb “radıyallahü
anh”, Eshâb-ı kirâmın ileri gelen âlimlerinden ve kırâat imâmlarındandır.
Hazret-i Ali'den ve İbn-i Mes'ûd'dan “radıyallahü anhüma” kırâat ilmini
öğrendi. Kırk sene Mescid-i Nebî'de Kur'ân-ı kerîm okuttu, kırâat dersi verdi.
Buyurdu ki:
"İnsanlara hizmet ederken, aralarında fark gözetmekten
sakının! Çünkü, kendisine hizmet etmek için fark gözetilecek olanlar, geçip
gitmişlerdir. Şimdi öyle birisini bulmak çok zordur. Murâdına kavuşmak
istiyorsan ve maksadının da elinden kaçıp gitmemesini diliyorsan, herkese
hizmet et!"
"Bir kimse, ömrünün tamâmından sâdece bir gününü, fütüvvet
sâhibi olan Allah dostlarından birine hizmet etmekle geçirirse, bu hizmetinin
bereketine ve feyzine kavuşur. Bütün ömrünü, böyle kimselere hizmet ederek
geçiren kimsenin hâli nasıl olur? Varın bir mukâyese edin!"
"Allahü teâlâ, kendisinin bilinip tanınmasına yarayan
mârifetlerden bir mikdârını her kuluna vermiştir. Ayrıca her kuluna ihsân etmiş
olduğu mârifetin karşılığı kadar da, dert ve sıkıntı vermektedir. Nîmet olarak
bahşedilen bu mârifet, sıkıntılara tahammül etmesinde ona yardımcı olur."
“İlim, insana Allah korkusunu kazandırır. İlim sâhibi olan
kimsenin başkalarından korkusu gidip, kalbinde yalnız Allah sevgisinden hâsıl
olan bağlılık duygusunun artması ile huzur ve sükûna kavuşur. Bu hâller ise,
herkesin ilimdeki derecesine göredir."
"Resûlullah efendimiz, (sallallahü aleyhi ve sellem) her
zaman Allahü teâlâdan ümmetini istemiş, onlar için Allah'a yalvarıp yakardığı
kadar, kimse için yalvarmamıştır. Çünkü O, âlemlere rahmet olarak
gönderilmişti. Ümmetine şefkat ve merhameti çoktu. Ümmetinden birinin günah
işleyerek, Allahü teâlânın gazâbına uğrayabileceğini düşünerek çok üzülürdü.
Nitekim cenâb-ı Hak, Tevbe sûresi yüz yirmi sekizinci âyetinde meâlen; (Size,
içinizden öyle bir peygamber geldi ki, zahmet çekmeniz O'nu incitir ve üzer.
Size çok düşkündür, müminlere çok merhametlidir. Onlara hep hayır
diler) buyurmaktadır."
"Allah'ım sana dâimâ ve büyüklüğüne lâyık bir hamdle hamd
olsun. Resûlullah efendimize, Ehl-i beytine, Eshâbına, O'nun yardımcılarına
hayır duâlar olsun.”