Şüphe yok ki Allahü teala sabredenlerle berâberdir...
02/03/2023 Perşembe Köşe yazarı V.T
Hasan bin Ali Müştevlî hazretleri evliyânın büyüklerindendir.
Mısır'da bulunan Müştevl köyündendir. 951 (H. 340) senesinde orada vefât etti.
Bir gece rüyâsında Peygamber efendimizi gördü. Buyurdu ki: "Yâ Ebâ Ali!
Seni, dervişleri sever ve onlara meyleder görürüm." Hasan bin Ali Müştevlî
"Öyledir yâ Resûlallah!" dedi. "Seni, dervişlerin mühim işlerini
yerine getirmek üzere vekil kıldım" buyurdu. Hasan bin Ali Müştevlî, bu
vazîfeyi îfâ ederken, uygunsuz bir iş yapmaktan ve yapamayacağı bir işle
karşılaşmaktan korkup; "Yâ Resûlallah! Ben bu vazîfeye lâyık mıyım? Bu iş
için lâzım olan günâhtan korunma ve kifâyet, yeterlilik şartı bende mevcut
mudur?" dedi. Peygamber efendimiz; "Günahtan korunma ve kifâyet
şartıyla..." buyurdu. Hasan bin Ali Müştevlî; "Peki efendim"
deyip sustu...
Bundan sonra Allahü teâlâ, Hasan bin Ali Müştevlî'ye mal varlığı
ihsân etti. Bu malı ile dervişlerin ihtiyâçlarını karşıladı. Arzularını,
isteklerini yerine getirdi. Hiçbirinin bir sıkıntısı olmaması için çok gayret
ederdi. Onun bu hâli açığa çıktıktan sonra, dervişler kendisine gelerek
ihtiyâçlarını, sıkıntılarını arz ederlerdi. Bâzıları onun hakkında;
"Dervişlik, bir şeye mâlik olmamak, başkalarının ihtiyaçlarını temin etmek
için de olsa, zenginlikten iyidir" dediler.
Abdullah-i Ensârî, "O, bu işi kendiliğinden istemedi.
Bilakis, Peygamber efendimiz tarafından vazîfelendirildi. Sakın gaflete
düşmeyesiniz ve aldanmayasınız" buyurdu. Talebelerine buyurdu ki:
"Sabır, ismi gibidir. (Sabır, ilaç olarak kullanılan tadı acı bir ağacın adıdır.) Sabırlılar dünyâ ve âhiret izzetine konarak necât ve kurtuluşa erdiler. Çünkü onlar Allahü teâlâdan O'nunla olma şerefine nâil olmuşlardır. Allahü teâlâ bunun için; "Şüphe yok ki Allah sabredenlerle berâberdir." (Tûr sûresi: 4) buyurmuştur. Sabrın târifi ve sınırı takdire îtirâz etmemektir. Şikâyet yollu olmaksızın başa gelen musîbetleri açıklamak sabırsızlık olmaz. Allahü teâlâ, Eyyûb aleyhisselâm kıssasında; "Biz onu sabırlı bulduk, o ne güzel bir kuldur" buyurmuştur. Hâlbuki O, Eyyûb aleyhisselâmın; "Başıma bu dert geldi" (Enbiyâ sûresi: 83) dediğini haber vermiştir. Bu ümmetin zayıfları (ruhsatla, izin verilen şeylerle amel ederek sıkışık kalmasınlar ve) nefes alsınlar diye Allahü teâlâ, Eyyûb aleyhisselâmın; "Başıma bu dert geldi" dediğini bildirmiş ve böyle şeyler söylemeyi haram kılmamıştır" buyurdu.