Dünya rahatlık yeri değildir!..
10/02/2022 Perşembe Köşe yazarı S.A
M. Said Arvas Hocadan
Hatıralar...
Bu dünya rahatlık yeri
olsaydı, en çok, yaratılmışların en şereflisi Peygamberlere nasip olurdu.
Hâlbuki, en büyük sıkıntıyı onlar çekmişlerdir.
Dünya, rahatlık, huzur
ve saâdet yeri değildir... Bir gün huzur bulsak, birkaç gün huzursuz oluruz.
Bizim hiçbir sıkıntımız olmasa bile, sevdiklerimizin sıkıntıları bizi üzer...
Bir adam, arkadaşına
şöyle dua eder: "Allahü teâlâ sana hiç sıkıntı vermesin!" O da,
"Sen benim ölümümü istiyorsun" diye cevap verir ve ilave eder:
"Dünyada yaşayıp da sıkıntı çekmemek mümkün değildir..."
Hasan-ı Basri
hazretleri buyuruyor ki: "Dünyada rahatlık bekleme, dünya rahatlık
yeri değildir. Şayet bir rahatlık görürsen, onu kârdan say, yolda para bulmuş
gibi. Âdem aleyhisselam dünyaya sürgün olarak gönderildi. Terfi ederek, mükafat
olarak gelmedi." Bir diğer tavsiyesi de şöyle: "Yarının
sıkıntısını bugüne yükleme, her günün sıkıntısı kendine yeter."
Dünya rahatlık yeri
olsaydı, en çok, yaratılmışların en şereflisi Peygamberlere nasip olurdu.
Halbuki, en büyük sıkıntıyı onlar çekmişlerdir. Hemen hemen hepsiyle alay
edildi, hakaret edildi. Bilemediler, onlar, insanları ateşte yanmaktan
kurtarıp, ebedî saâdete kavuşturacak yolları göstermek için
gönderilmişlerdi...
İbrahim aleyhisselamı
ateşe attılar, yakmak istediler, kendi öz ve biricik evladını kurban etmesi ile
emrolundu. Bu çok ağır bir imtihan idi. Dense idi ki; birine kestir veya dağdan
yuvarla parçalansın, yine bir derece kolaydı. Emir, "kendi
ellerinle keseceksin" şeklindeydi...
Yakup aleyhisselam en
çok sevdiği ve en mübarek evladı Yusuf aleyhisselamdan ayrı düştü. Bu hasretle
o kadar gözyaşı döktü ki mübarek gözleri kapandı...
Musa aleyhisselamın
Firavun'dan çektikleri malum; memleketinden çıkarılışı, yıllarca gurbette
çobanlık yapması...
Eyyûb aleyhisselamın
hastalığı ve gösterdiği sabır dillere destandır. Kendisine iman eden birkaç
kişi tekrar mürted oldular. "Peygamber olsaydı bunlar başına
gelmezdi!" dediler. Hanımı yalnız kalmıştı, bir gün kendisine dedi ki:
"Sen Allah'ın resûlüsün, dua edersen kabul eder; bir dua etsen, sen de
kurtulursun bu sıkıntıdan biz de..." O da hanımına sordu: "Kaç
senedir hastayım?" "Yedi senedir" diye cevap alınca
tekrar sordu: "Peki kaç sene, sıhhat ve afiyetle hayat
geçirdik?" Hanımı bu soruya "Yetmiş sene" diye cevap
verince buyurdu ki: "Hastalığım da yetmiş seneyi bulsun o zaman
dua etmeye yüzüm olur..."
İsa aleyhisselamın
barınacak bir yuvası bile yoktu. Peygamber efendimiz az mı iftiralara,
sıkıntılara maruz kaldı. Çok sevdiği amcasını ve sevdiklerini şehit ettiler...
Demek ki, dünya keyif sürmek, rahat etmek yeri değildir...