İnsanın selameti, dilini günahtan korumaktadır
05/01/2022 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Konuşurken, kendini
övmekten sakınmalıdır. Övündüğü kadar olsa bile kaçınmalıdır. Bu,
kötü bir şeydir...
Dilimizin âfetleri
-26-
İslam ahlâk
kitaplarında, insanın diliyle işlediği günahların altmış kadar olduğu
sayılmaktadır. Bunlardan en kötüsü, dili ile küfre sebep olan bir söz
söylemektir. Konuşurken sakınmamız lâzım olan şeyleri bildirmeye devam
ediyoruz:
Konuşurken, kendini
övmekten sakınmalıdır. Övündüğü kadar olsa bile kaçınmalıdır. Kendisi
ile alâkalı olan şeyleri övmek, medhetmek, kendini medhetmeye götürürse,
kendini medhetmek olur. Bu, kötü bir şeydir. Güzel niyetle olursa, Allahü
teâlânın nimetlerini söylemek olur. Yahut ilim ve amelde kendine uymaları için
olursa caizdir. Hazret-i Yûsuf aleyhisselâm, kendisini anlatırken şöyle
demişti: (Dedi ki: Size rızıklanacağınız herhangi bir taam gelecek oldu
mu, ben muhakkak onun ne olduğunu size daha gelmezden evvel haber veririm. Bu,
Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Çünkü ben Allah'a inanmaz bir kavmin
dinini -ki onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir- terk ettim.
Atalarım İbrâhim'in, İshâk'ın, Ya’kûb'un dinine uydum.) [Yûsuf
sûresi,37]
Konuşurken, verdiği
sözü yerine getirmemekten ve ahdi bozmaktan sakınmalıdır. Ahd [yani
sözleşme] iki taraftan olur. Vaat, [yani söz verme] bir taraftan olur. Bile
bile verdiği sözü tutmamak yalandır ve haramdır. Münâfık sıfatıdır. Yerine
getirmek kastiyle söz verse, sonra yerine getirmek mümkün olmasa, haram olmaz.
Fakat tenzihen mekruhdur. İmâm Ahmed bin Hanbel mezhebinde sözünde durmak
vâcibdir. Yerine getirmek kastiyle söz verip, sonra sözünde durmamak haramdır.
Çok insanlar vardır ki, konuşma arasında, “Allahü teâlâ bize mal veya
para verirse, sadakalar verip, çok iyilikler yaparız ve iyilerden oluruz” derler.
Allahü teâlâ fazladan onlara mal veya para verince, bahillik, cimrilik edip,
farz olan zekâtlarını bile vermezler. Bundan Allahü teâlâya sığınırız.
Konuşurken, bir
kimseyi haksız yere dil ile incitmekten sakınmalıdır. Ta’n etmek,
ayıplamak, ırzını yıkmak câiz değildir. Müminin ırzı, kanı gibidir. Kalbini
kırmak, onu üzmek, çok kötü ve tehlikeli bir iştir. Bir kimse bir mümin
kardeşine bir zarar vermek isterse, Allahü teâlâ da ona zarar vermek ister.
Akıllı ve olgun insan odur ki, haksız yere kimseyi incitmez, bilâkis herkese
iyilik eder. Bunun için, bir kimseye sövmekten de sakınmalıdır. Sövmek, bir
kimsenin şanına yakışmayan şeyi ona söylemeye denir.
Konuşurken, fuhuş söylemekten çok sakınmalıdır. Fuhuş, ayıp olan şeyleri dille söylemektir. Avret yerlerini adıyla anmak, anlatmak veya sövmek şeklinde söylemektir. Çok çirkin ve kötü bir iştir. Fâsık ve edepsizlerin işidir. Söylemek gerekiyorsa, kinâye yolu ile söylemelidir. Sâlihlerin hâli böyledir.