"Az kârı reddetmeyiniz, çok kârdan mahrum kalırsınız!"
26/12/2021 Pazar Köşe yazarı S.K
Müşteri, razı olsa
bile, çok kâr istememelidir. Büyüklerimiz az kârla, çok iş yapar, bunu
daha bereketli bulurlardı.
Büyük İslam âlimi
İmam-ı Gazali (rahmetullahi teâlâ aleyh) Kimyâ-i se’âdet kitabında,
buyuruyor ki:
A’râf sûresi, 56.
âyetinde meâlen, (İhsân edenlere, elbette rahmetim çok yakındır)
buyuruldu. İhsân, emredilmeyen iyiliği yapmaktır. Ticarette ihsan, birkaç
şekilde olur:
Müşteri, fazla
ihtiyacı olduğu için, çok para vermeye razı olsa bile, çok kâr
istememelidir. Büyüklerimiz az kârla, çok iş yapar, bunu daha bereketli
bulurlardı. Halife Ali “radıyallahü anh”, Kûfe şehri çarşısında dolaşarak, (Az
kârı reddetmeyiniz! Çok kârdan mahrum kalırsınız!) buyururdu.
Eshâb-ı kirâmın
“aleyhimürrıdvân” büyüklerinden Abdürrahmân bin Avf’a “radıyallahü anh”, “O
büyük serveti nasıl kazandın?” dediklerinde cevaben buyurdu ki: “Çok az kâra da
razı oldum. Hiçbir müşteriyi boş çevirmedim.”
Muhammed bin Münkedir,
din büyüklerindendi. Mağazası vardı. Çeşitli kumaş satıyordu. Kimisinin zrâ’ı
[bir zrâ’ 0,48 metredir] beş altın, kimisinin, on altın idi. Bir gün, kendisi
yok iken, çırağı, bir köylüye, beş altınlık kumaşı, on altına sattı. Kendi
gelip, haber alınca, akşama kadar köylüyü arattı. Köylüyü görünce, bu kumaş beş
altından ziyade etmez dedi. Köylü, ben bunu, seve seve aldım deyince, ben
kendime uygun görmediğimi din kardeşime de uygun görmem. Ya satıştan
vazgeç, beş altını geri al, yahut da gel, on altınlık kumaştan vereyim buyurdu.
Köylü beş altını geri aldı. Sonra, birisine, bu mert kimdir diye sordu.
Muhammed bin Münkedir dediler. Bu ismi duyunca "Sübhânallah! Bu, öyle
kimsedir ki, çölde susuz kalınca yağmur duasına çıkıp, onun adını söylediğimiz
zaman rahmet yağıyor" dedi.
Fakirlerin malını
fazla para ile almalı, onları sevindirmelidir. Meselâ, dul kadınların eğirdiği
ipliğine, çocukların sattığı meyvelere çok para vermelidir. Bu sûretle
çalışanlara yardım etmek, sadaka vermekten daha sevaptır. Böyle yapanlar,
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” duasına kavuşur. Çünkü (Alışverişte
kolaylık gösterenlere, Allahü teâlâ merhamet eylesin!) diye dua
buyurmuştur. Fakat, zenginden mal alırken pazarlık edip, ucuz almalıdır.
Hazret-i Hasan ve Hüseyin “radıyallahü teâlâ anhümâ”, her aldıklarında pazarlık eder, ucuz almaya uğraşırlardı. Kendilerine "Bir günde binlerle dirhem sadaka veriyorsunuz da, bir şey satın alırken niçin uzun pazarlık ederek yoruluyorsunuz?" dediklerinde, (Verdiklerimizi Allah rızâsı için veriyoruz. Ne kadar çok versek yine azdır. Fakat, alışverişte aldanmak, aklın ve malın noksan olmasıdır) buyururlardı...