"Ya Rabbi, memleketimizi pahalılıktan muhafaza eyle"
31/12/2021 Cuma Köşe yazarı A.D
Karaborsacılar
tarafından fiyatlar yükseltilip millete zarar ve zulüm hâline geldiği zaman,
belediyenin kâr haddi koyması caiz olur.
Dünyada, dertsiz,
sıkıntısız insan yoktur. Dünya, mümin için huzur yeri değildir. Azap yeri de
değildir. Esas huzur ve azap yeri, ahirettir. Dünya, ahiretin tarlasıdır. Yani
dünya kazanç yeridir. Dünyada ne ekilirse, ahirette o biçilecektir. Her nimet,
bir külfet karşılığıdır. Külfet de sıkıntısız olmaz. Dünyalıktan gelen her
sıkıntı, Müslümanın kalbini dünyadan soğutur ve nefret ettirir. Hadis-i
şeriflerde mealen buyuruldu ki:
(Öyle günahlar vardır
ki, onları ancak geçim hususunda çekilen sıkıntılar yok eder.) [Hatib]
(Kulun günahı çoğalır
da, onu yok edecek güzel ameli bulunmazsa, ona sıkıntılar gelir ve günahlarına
kefaret olur.) [İ. Ahmed]
Gerek geçim sıkıntısı, gerekse başka sıkıntılar için güzelce sabretmelidir.
Sabretmemek bir şeyi halletmediği gibi, kızıp sağı solu kırıp geçirmek daha
büyük zararlara sebep olur. Bir müminin ayağına bir diken batsa veya evde bir
bardak kırılsa, günahlarına kefaret olur. Onun için bütün sıkıntılara,
üzüntülere katlanmak büyük nimet olur...
***
Eskiler, "Ya
Rabbi, memleketimizi kaht-ü galâdan muhafaza eyle" diye dua ederdi.
"Kaht" yokluk, "galâ" pahalılık demektir. Bir şeyin
yokluğu, pahalılığından daha kötüdür. Şimdi böyle dualar unutuldu. Sadece
şikâyetler kaldı.
"Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm" demek,
musibet ve belayı geri çevirir. Gelmiş olan bela ve musibetin kalkması için
ise, istiğfar etmek lazımdır. Cenâb-ı Hak, "Tövbe ederseniz, imdadınıza
yetişirim" buyuruyor. Günahlar ve belalardan korunmak için, tövbe ve
istiğfar etmelidir.
Enes bin Malik
"radıyallahü anh" bildirdi ki:
Medine’de pahalılık
oldu. Fiyatlar yükseldiği için kâr haddi koyması istenildiğinde, Peygamber
efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) "Fiyatları
koyan Allahü teâlâdır. Rızkı genişleten, daraltan, gönderen yalnız Odur. Ben
Allahü teâlâdan bereket isterim" buyurdu. Başka bir hadis-i
şerifte ise, "Kâr haddi koymayın, fiyat koyan Allahü
teâlâdır" buyuruldu.
Karaborsacılar, fırsatçılar tarafından [mallar saklanarak] fiyatlar yükseltilip
millete zarar ve zulüm hâline geldiği zaman, belediyenin ilgililerle istişare
ederek uygun bir narh, kâr haddi koyması caiz olur. (Redd-ül-muhtar)
Peygamber
efendimiz, Müslümanların, şehre mal getiren köylüleri (üreticileri)
karşılayıp fiyatını gizleyerek, ucuz satın almalarını yasaklamıştır. Piyasayı
bilmeyenlere yüksek fiyatla mal satmak da haramdır.
Esnaf, hile yapmazsa, dürüst çalışırsa kazandığı helal olur. Ne mutlu böyle esnafa...