İman ve inkâr, insanın tercihine bağlıdır
11/08/2021 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Bir insanın imanlı
olarak ölüp ölmeyeceği son nefeste belli olur.
Sual: İman etmek veya
reddetmek, insanın kendi tercihine mi bağlıdır?
Cevap: Allahü teâlâ,
insanları mümin, Müslüman yapmaya mecbur değildir. Onun merhameti sonsuz olduğu
gibi, azabı da, adaleti de sonsuzdur. Dilediği kuluna sebepsiz olarak ve o
istemeden, iman ihsan eder, verir. Akl-ı selimine uyarak, ahlakı ve işleri iyi
olanlara da, doğru, makbul olan imanı vermektedir.
Bir insanın imanlı
olarak ölüp ölmeyeceği son nefeste belli olur. Bütün ömrü iman ile geçip, son
günlerinde imanı giden, imansız ölen kimse, kıyamette imansızlar arasında olur.
Allahü teâlâ, sonsuz
merhametinden dolayı, Peygamberler göndererek, var ve bir olduğunu ve
inanılması lazım olan şeyleri, kullarına bildirdi. İman, Peygamberin
bildirdiklerini tasdik etmek demektir. Peygamberi tasdik etmeyen, inkâr eden,
kâfir olur. Kâfirler ise, Cehennemde sonsuz olarak azap göreceklerdir.
Peygamberi işitmeyen
kimse, Allahü teâlânın var olduğunu düşünüp, yalnız buna iman eder ve
Peygamberi işitmeden ölürse, bu da Cennete girecektir. Bunu düşünmeyip,
iman etmezse, Cennete girmeyecek. Peygamberi inkâr etmediği için,
Cehenneme de girmeyecektir. Kıyamet günü, hesaptan sonra, tekrar yok
edilecektir. Cehennemde sonsuz yanmak, Peygamberi işitip de, inkâr etmenin
cezasıdır. Âlimler arasında; “Allahü teâlânın varlığını düşünmeyip iman
etmeyen Cehenneme girecektir” diyenler varsa da, bu söz
Peygamberi işittikten sonra düşünmeyen demektir.
Aklı olan kimse,
Peygamberi inkâr etmez, hemen iman eder. Aklına uymayıp, nefsine,
şehvetlerine uyar, başkasına aldanır ise, inkâr eder. Muhammed aleyhisselamın
amcası olan Ebû Tâlib, Onu, kendi öz çocuklarından daha çok sevdiğini, her
vesile ile izhar etmiş ve Onu öven kasideler yazmıştır. Muhammed
aleyhisselâmın, onun ölüm döşeği yanına gelip, iman etmesi için, çok yalvardığı
hâlde, ananesinden ayrılmamak için, iman etmekten mahrum kaldığı, tarihlerde
uzun yazılıdır. Modaya uymak hastalığı, nefislerimizin tuzaklarından biridir.
Çok kimse, kendi nefislerinin bu tuzaklarına düşerek, büyük kazançlardan mahrum
kalmışlardır. Bunun içindir ki, bir hadis-i kudside, Allahü teâlâ;
(Nefislerinizi, kendinize düşman biliniz! Çünkü, nefisleriniz, bana düşmandırlar!) buyurdu.