Gönlünü mahlûkâta bağlayan Hakk'a kavuşamaz!..
05/07/2022 Salı Köşe yazarı V.T
"Rızkını
mahlûktan beklemek, insanı cenâb-ı Hak'tan uzaklaştırıp, halka
muhtaç eder!"
İbn-i Celâ hazretleri
evliyanın meşhurlarındandır. Şam'da doğdu. 918 (H. 306) senesi aynı yerde vefât
etti. Zamânın büyük velîlerinden Zünnûn-i Mısrî ile Ebû Türâb Nahşebî
hazretlerinin sohbetlerinde yetişip olgunlaştı. Cüneyd-i Bağdâdî, Ebü'l-Hasan-ı
Nûrî hazretleri ile görüşüp istifâde etti. Evliyâdan Ebû Abdullah Busrî'nin
sohbet arkadaşı oldu. İbn-i Celâ, Şam evliyâsının en meşhurlarından olup derin
ilmi ve hikmetli sözleri vardır.
Bu mübarek zat buyurdu
ki:
"Üstâdım Zünnûn-i Mısrî'yi gördüm, onun sözlerinden hikmet yâni insanların
din ve dünyâsı için faydalı olan şeyler damlıyordu. Sehl'i gördüm, o hikmetten
başka bir şey söylemiyordu. Bişr-i Hafî'yi gördüm, onun da verâsı, haram ve
helal olduğu bilinmeyen şüpheli şeylerden sakınması vardı..." Kendisine "Siz
bunlardan hangisine meylediyorsunuz?" diye sordular. "Üstâdımız
Bişr-i Hafî'ye" diye cevap verdi.
Birisi kendisinden
Müslüman kardeşinin hakkından sordu: "Müslüman kardeşinin hakkını,
aranızdaki dostluk ve muhabbete güvenerek zâyi etmeyin. Zîrâ Allahü teâlâ, her
mümine haklar verdi. Bu hakları ancak Allahü teâlânın hukûkunu yerine
getirmeyenler zâyi ederler" buyurdu.
Yine bir gün ona; "Zâhid kime denir?" dediler. "Zâhid;
kötülemekten ve övülmekten alınmayan kimsedir. Zühd ise dünyâyı gözden ve
gönülden çıkarıp yok saymaktır" buyurdu. "Peki âbid kimdir?"
dediler. "Farzları vakti girer girmez edâ edip yerine getirendir"
buyurdu. "Muvahhid kimdir?" suâline ise; "İşlerinin hepsini
Allah için yapandır" buyurdu.
Rızık hakkında sık sık şöyle derdi: "Rızkını Allah'tan bilmeyip de onun
mahlûkundan beklemek, insanı cenâb-ı Hak'tan uzaklaştırıp, halka
muhtaç eder." Sonra da; "Kim gönlünü mahlûkâta bağlayıp Hakk'a
ulaşmak isterse, O'na kavuşamaz. Kim gönlünü Hakk'a bağlar, O'na ulaşmayı
dilerse, arzusuna kavuşur" buyurdu.
Bir zaman Medîne-i münevvereye gitti. Resûlullah efendimizin kabr-i şerîfini
ziyâret edip selâm verdi. O zaman selâmına cevap sesi işitildi. Sonra; "Yâ
Resûlallah! Kabûl edersen bu gece yanında misâfir kalmak istiyorum" dedi.
"Kabûl ettim" diye cevap verildi. Orada kaldı. Rüyâsında Peygamber
efendimizi gördü. Kendisine bir ekmek ikrâm edildi. Bir kısmını yedikten sonra
uyandı. Uyandığında ekmeğin kalanının elinde olduğunu gördü!..