Peygamber Efendimiz ümmi idi
12/02/2022 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Kur'ân-ı kerim, bütün
şairlere galip geldi. Kur'ân-ı kerime karşı koyamadılar...
Sual: Hintli
Hamidullah gibi bazı ilahiyatçılar, Peygamber efendimizin ümmi olmadığını
söylüyorlar. Bu doğru mudur?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak Kısas-ı Enbiyâda deniyor ki:
“Resulullah Efendimiz
ümmi idi. Yani kimseden bir şey öğrenmemişti. Yazı yazmazdı, okumazdı. Ümmi
olan insanların arasında yetişti. Mekke'de, geçmiş insanların hâllerini bilen
bir âlim yoktu. Başka yerlere giderek kimseden bir şey öğrenmemişti. Böyle
iken, Tevrat'ta, İncil'de ve başka ilahi kitaplarda bulunan bilgileri ve eski
insanların hâllerini haber verdi. O zamanlarda tarih bilgileri, karışmış,
bozulmuş, doğrusunu eğrisinden ayırabilen pek az kimse vardı. Her dinden
adamlara cevaplar verip, hepsini susturdu. Bu başarıları, kendisinin Allah
tarafından gönderilmiş bir Peygamber olduğunu göstermektedir. Zamanındaki
edebiyatçılara, şairlere meydan okuduğu hâlde, hiçbiri onun getirdiği Kur'ân-ı
kerim gibi, bir satır bile söyleyemediler. Hâlbuki Mekkeliler, şiir okumaya,
nutuk söylemeye meraklı olup, bu yolda çok çalışırlar ve yarışırlardı. Düzgün
konuşmakla övünürlerdi. Kur'ân-ı kerim, bütün şairlere galip geldi. Kur'ân-ı
kerime karşı koyamadılar. Şaşkınlıklarından, kılıca sarılıp, dövüşmeyi, ölmeyi
göze aldılar. Ebû Zer hazretlerinin kardeşi Üneys, o zamanlar ünlü bir
şair idi. Kur'ân-ı kerimi işitir işitmez, Allah kelamı olduğunu anlayıp, hemen
Müslüman oldu.” Ankebût suresinin 48. âyetinde mealen;
(Sen bu Kur'ân
gelmeden önce, bir kitap okumazdın. Yazı yazmazdın. Okuryazar olsaydın, başkalarından
öğrendin diyebilirlerdi) buyurulmaktadır.
Nübüvetten önce,
Peygamber efendimizin bir kervanla, Şam'a olan son yolculuğunda, kervan başkanı
olan Meysere, hazret-i Hatice'ye müjdeci olarak Resulullah efendimizi
göndereceği zaman, kervanda bulunan Ebu Cehil'in;
“Muhammed daha
gençtir. Bir yere yolculuk yapmamıştır. Yolu şaşırır. Başkasını gönder” demesi
de, Hamidullah'ın yanlış ve sapık düşündüğünü göstermektedir. Çeşitli yerlere
gidip, oralarda öğrendiklerini ortaya koyarak, kavmini ıslaha kalkıştı demek,
bir Müslümanın yapacağı şey değildir!
Allahü teâlânın ve İslam âlimlerinin bu şahitlikleri karşısında, imanı ve aklı olan herkes, Hamidullah ve benzerleri hakkında kesin hükmünü vermekte güçlük çekmez.