Ramazân-ı şerîfin fazîleti

12/03/2024 Salı Köşe yazarı R.A

“Ramazân ayında âilenizin nafakasını geniş tutun. Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda (cihâd uğrunda) yapılan harcama gibi sevâptır.”

 

Sahâbe-i kirâm, “Yâ Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluyu doyuracak kadar zengin değiliz. Biz bu büyük sevâptan mahrûm mu kalacağız?” diye sordu.

Resûlullah aleyhisselâm, Eshâbına şöyle cevap verdi:

“Bir hurma ile iftâr verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikrâm edene de bu sevap verilecektir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır. Bu ayda, emri altında olanların [yâni işçinin, me'mûrun, askerin ve talebenin] vazîfesini hafîfletenleri [patronları, âmirleri, kumandanları ve müdürleri] Allahü teâlâ affedip, Cehennem ateşinden kurtarır.”

Peygamber Efendimiz, hutbesine devâmla şöyle buyurdu:

“Bu ayda şu dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini, Allahü teâlâ çok sever. Bunlar, Kelîme-i şehâdet söylemek ve istiğfâr etmektir. İkisini de, zâten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da, Allahü teâlâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden O'na sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyâmet günü susuz kalmıyacaktır.”

Allahü teâlâ, bir hadîs-i kudsîde, “Âdemoğlunun bütün amelleri kendisi içindir; ancak oruç müstesnâ, o benim içindir ve onun mükâfâtını ben vereceğim. Çünkü o, yemesini, içmesini ve şehevî arzûlarını benim için terk ediyor” buyurmuştur.

Sevgili Peygamberimiz de, Ramazân ayında oruç tutma hakkında, bazı hadîs-i şerîflerinde buyurmuştur ki:

“Ramazân orucunu farz bilip, sevâp bekleyerek oruç tutanın günâhları affolur.” [Buhârî]

“Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, 'Ben oruçluyum' deyin!” [Buhârî]

“Ramazân orucu farz, terâvîh namazı ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibâdetle geçirenin günâhları affolur.” [Nesâî]

“Ramazân, bereket ayıdır. Allah, bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabûl eder. Bu ayın hakkını gözetin. Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrûm kalır.” [Taberânî]

“Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazân ayı da, sonraki Ramazâna kadar olan günâhlara keffâret olur.” [Taberânî]

“Ramazân orucunu tutup ölen mümin, Cennete girer.” [Deylemî]       

“Ramazân ayında âilenizin nafakasını geniş tutun. Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda (cihâd uğrunda) yapılan harcama gibi sevâptır.” [İbn-i Ebid-dünyâ]

“Oruçlunun susması tesbîh, uykusu ibâdet, duâsı makbûl, ameli de çok sevâptır.” [Deylemî]

Büyük âlim ve velîlerden Abdullah İbn-i Mübârek’in de buyurduğu gibi, İslâmiyette oruç, yalnız aç ve susuz kalmak değildir… Orucun, sabır, şükür, nefis terbiyesi gibi diğer ibâdetlerle de irtibâtı vardır. Onun için bir hadîs-i şerîfte, “Her şeyin bir kapısı vardır. İbâdetlerin kapısı ise oruçtur” buyurulmuştur.

Hadîs-i şerîflerde, “Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur”, [Beyhekî] “Sağlığa kavuşmak için oruç tutunuz” [Taberânî] buyurulmuştur.